Sentence examples of "galiba" in Turkish

<>
Galiba telesekreterde senin İçin bırakılmış bir mesaj var. Думаю, для тебя на автоответчике есть сообщение.
Jack Lauderdale'in talihsizliği, bana şans getirdi galiba. Кажется, несчастье Джека Лодердейла принесет мне удачу.
Galiba senin Ahab, beyaz balinasını bulmuş. Похоже твой Ахаб нашел своего белого кита.
Daha az hamburger yemen, galiba daha sağlıklı olurdu. Если бы ты ел меньше гамбургеров, то, возможно, был бы здоровее.
Galiba korktum ve aptalca bir şey yaptım. Наверное, я перепугался и наделал глупостей.
Galiba Max Amca kafasıyla çok fazla kayayı yerinden oynatmış. По-моему, дядя Макс слишком часто толкал камни головой!
Ted'in söylemeye çalıştığı kelime "sarı" ydı galiba. Видимо, Тед пытался произнести слово "жёлтый".
Galiba "Bu benim şirinim" adındaki TV programını unuttun. Может вы помните шоу под названием "Мой карапуз".
Galiba bütün aktörler beraber bir aktör barına falan gidiyor. Наверно, актеры идут куда-то вроде актерского бара вместе.
Galiba sen de bir şey görmedin. Gözlerin kapalı halde etrafı izlediğine göre. Полагаю, ты тоже ничего не видел, с закрытыми то глазами.
Korunduğumu hissettirirdi ve bu duyguları bazen hissetmeye ihtiyacım var galiba. Чувствовала себя защищенной. Порой мне нужно это почувствовать, понимаешь?
Kız arkadaşının babasında iyi bir izlenim bırakmak için çok da iyi bir yol değil galiba. Я понимаю, что это не лучший способ произвести хорошее впечатление на отца твоей подружки.
Sadece hindi işleri, galiba buzdolabının yanındaki tezgahın sağında. Индейка на столе рядом с холодильником, я думаю.
Hanımefendi, sizin dedektif biraz sarhoşmuş galiba. Дамочка, думаю ваш детектив немного перебрал.
Galiba kocamla olduğum bir hafta sonunda Martin'lerde tanışmıştık. - Kocanız Milano'da mı? Кажется, мы виделись на приеме в эти выходные, я была там с мужем.
Galiba senin tavşan bu taraftan gelmiş. Похоже, ваш кролик появился оттуда.
Çay ve hıyarlı sandviç eşliğinde nazik bir sohbet yapmak istiyorsan galiba bankerlerinden ödünç para dilensen iyi olur. Если предпочитаете вежливую беседу за чаем и огуречными сэндвичами, возможно, попросите денег у своих банкиров?
Galiba bu kırık kalp, çok fazla çabanın sonucu. Наверное, это разбитое сердце - результат стольких усилий.
Galiba evde, süt, portakal suyu ve limonata var. По-моему, у нас есть молоко, апельсиновый сок лимонад.
Tamamdır, galiba Melanie Ayers'e gidip, onun ne söyleyeceğine bakmanın tam zamanı. Ладно, думаю, пришло время увидеться с Мелани Айерс и расспросить ее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.