Beispiele für die Verwendung von "gerçekten varsa" im Türkischen

<>
Böyle şeyler gerçekten varsa eğer onlar gerçekse her şey mümkün demektir. Если это существует, если это возможно, тогда возможно всё.
Ama eğer kötü güçler gerçekten varsa onları kendi amaçları doğrultusunda yönlendirebilecek kişilerin olması normal. Но если темные силы существуют, существуют и люди, которые могут их контролировать.
Katılıyorum. Dinle, böyle bir şey, gerçekten varsa uçağın ne zaman ve nereye ineceğini bilmeliyim. Послушай, если все так и есть, мне нужно знать где и когда приземлится самолет.
Kızın iyiliğinin azami önem arz ettiğini anladığımıza gerçekten inanmak istiyorum. Я действительно хочу верить, что мы понимаем, что благополучие ребенка имеет первостепенное значение.
Eğer oyuna katılmak istemeyen varsa, şu an odayı terk etmek için son şansınız. Если кто-то из вас не желает играть, сейчас у вас есть возможность уйти.
Gerçekten bu canavarı daha sık beslemem gerek. Мне действительно стоит подкармливать этого зверя чаще.
Virüs, eğer varsa, ardında hiçbir iz bırakmaz. Вирус, если он существует, не оставляет следов.
Bir hava alanında neşeli ve mutlu bir Suriyeli görürseniz, gerçekten şüphelenmeniz lazım. " если вы видите радостного и счастливого сирийца в аэропорту, то вы действительно должны насторожиться ".
Eğer buna itirazın varsa, önce işlerini yoluna koyduğundan emin olsan iyi olur. Хочешь идти против? Сначала убедись, что у тебя есть все факты.
Russell'ı gerçekten gömdün mü? Вы действительно похоронили Рассела?
Ancak yine de aklını kurcalayan bir şey varsa... Но если есть что-то что еще беспокоит тебя.
Paris sokaklarını ve müzelerini gerçekten çok sevdim. Я действительно люблю музеи и улицы Парижа.
Eğer gizli yapılacak bir iş varsa, sana bırakıyorum. Если кто-то здесь что-то утаивает, так это вы.
Ben gerçekten bu hikayeyi sevdim Çünkü bu hayyatta kalma hikayesi. Я очень люблю эту историю потому что это история выживания.
Anlamadığınız yahut kaçırdığınız bir yer varsa size tekrar anlata... Если вы что-то не поняли, я могу повторить.
Yani sence bunu gerçekten kendi mi yaptı, Nikki? Ты думаешь, она правда это сделала, Никки?
Eğer yıkılacak bir duvar varsa, biz bunu yıkarız anlamına geliyor, değil mi? Значит, что если есть стена, то мы ее ломаем. Разве не так?
Desi, beni gerçekten geri araman gerek. Дэзи, ты действительно должна перезвонить мне.
Söyleyeceğin bir şey varsa, söyle. Если есть что сказать, говори.
Ama birisi gerçekten cinayet işlemek istese, burası ideal bir yer olurdu. Конечно, если кто-то задумает убийство, то это очень подходящее место.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.