Beispiele für die Verwendung von "geri kalanına" im Türkischen

<>
O yüzden geri kalanına katlanıyorum. Вот почему я терплю остальных.
Filonun geri kalanına muhabere kanalı açın. Откройте канал связи на весь флот.
Tatlım, geri kalanına bakmak istiyordum. Дорогой, я хотела увидеть остальное.
Yani hayatımızın geri kalanına yetecek kadar kıyafet hazırlamak isteyebilirsin. Так что стоит собрать достаточно вещей на остаток жизни.
Koordinatları filonun geri kalanına bildirebilirsin. Можете передать координаты всему флоту.
Dünya'nın geri kalanına ne oldu? Что случилось с остальным миром?
Uhura, mürettebatın geri kalanına bildirin. Лейтенант Ухура, уведомите остальной экипаж.
Defterin geri kalanına bile bakmadın mı? Ты даже не просмотрел все остальное?
Yolculuğun geri kalanına yetecek içme suyunun olmadığı yazıyor. Что запасов воды не хватило бы на всех.
Ama ülkenin geri kalanına bir söz veriyoruz. Но мы кое-что обещаем для всей страны.
Fotoğrafların geri kalanına ben bakarım. Я сама просмотрю остальные фотографии.
Peki cesedin geri kalanına ne olmuş? Ж: Что случилось с остальным?
Ama fotoğrafların geri kalanına bakın. Но посмотрите на эти фотографии.
Peki Bo neden savaş başlatmak istediğini sınıfın geri kalanına da anlatmak ister mi acaba? Не хочет ли Бо рассказать всему классу, зачем это ей планировать начало войны?
Şimdi ise hayatımın geri kalanına beni götürecek bir tren varmış da onu kaçırmışım gibi. Это как если бы пришел поезд в мою жизнь, а я его упустила.
Verilen emirlerin aksine, askerler Yahudi mahallasine ilk saldıranlar oldu ve güruhun geri kalanına, yağmalamaları için sinyal verdi. Затем, вопреки отданному им приказу, солдаты первыми ворвались в еврейское поселение, дав таким образом толпе сигнал к грабежу.
Hükümetin okullardaki "yeniden yapılandırma" planında geri adım atmasından dolayı, São Paulo'daki öğrenci harekatının büyük bir zafer kazandığı görülüyor. Движение студентов Сан - Паулу одержало крупную победу. Правительство откладывает свой план "реорганизации".
Eğer canlı birini bulursanız ekibin kalanına hemen haber verin. Если вы обнаружите кого-то, сразу же сообщите остальным.
Kahire Havaalanına gelen gazeteci güvenlik tarafından durdurulup hiçbir açıklama yapılmadan Prag'a geri gönderildi. Он был остановлен охраной и должен быть депортирован назад в Прагу, не получая при этом каких - либо объяснений.
Lütfen onu bana geri verebilir misiniz? Вы не могли бы его вернуть?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.