Beispiele für die Verwendung von "hayati fonksiyonlarını" im Türkischen

<>
Gideon, Profesör'ün hayati fonksiyonlarını kontrol eder misin? Гидеон, можешь определить удаленно жизненные показатели профессора?
Aşıyı yapmadan önce Mulder'ın hayati fonksiyonlarını düzeltmeye çalışmalıyım. Мне нужно стабилизировать тело Малдера чтобы ввести вакцину.
Şu an Mogadişu sahilindeki bir yük gemisindenden benim için hayati değeri olan bazı malların gelmesini bekliyorum. Я собираюсь приобрести жизненно важный груз, который сейчас находится в контейнере корабля у побережья Могадишо.
Senin akciğer fonksiyonlarını kontrol edelim. Давайте проверим функции лёгких. Давайте.
Bayan Temko uyandı ve hayati bulguları normal. Миссис Темко очнулась, её состояние стабильно.
Beyin fonksiyonlarını korumanın en iyi yolu bu. Только так мы сможем сохранить функцию мозга.
Çünkü parçaların hayati organlara ulaşması bir haftayı buluyor. Осколок за неделю добирается до жизненно важных органов.
Seven'ın kortikal fonksiyonlarını yeni düğüme naklet. Передайте кортикальные функции Седьмой новому узлу.
Hayati organlarından biraz endişeleniyorum. Меня беспокоят жизненные показатели.
Bir virus gibi kan hücrelerinin fonksiyonlarını ele geçiriyor. Они перенимают функции клеток крови, как вирус.
Korkarım Bay Heywood'un hayati değerleri düşüyor. Боюсь, показатели мистера Хейвуда падают.
Sinaptik fonksiyonlarını düzeltmek zorunda kaldık. Надо стабилизировать ее синаптические функции.
Hastanın hayati tehlikesi bulunuyordu. Возникла угроза жизни пациента.
Sadece normal fonksiyonlarını koruyacak ve vücudundan atana kadar düzenli olarak devam etmemiz gerekecek. Просто поддержит жизненные функции. Будем повторять инъекции, пока твой организм не очистится.
Çizgi düzleşmeden önce hayati değerleri birden fırlıyor. Полоска с жизненно важными показателями постоянно меняется;
Hiçbir hayati organ zarar görmemiş. Жизненные органы не были задеты.
Amerikalılar bizim için hayati önemi olan petrolü vermeyi kesti. Американцы перекрыли нефть, которая жизненно важна для нас.
Hayati değerlerini görebiliyor musunuz? Видишь ее жизненные показатели?
Biraz zaman alacak, ama hayati tehlikede değil. Его жизнь вне опасности, только нужно время.
"Her ne kadar başta biraz karşı da olsam Laurel'ın yapmaya çalıştığı şeyin hayati olduğunu biliyordum. "И хоть вначале я был против, я понял, что Лорел занимается важным делом...
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.