Beispiele für die Verwendung von "hayatta kalmanın" im Türkischen

<>
Ayrıca hücre'de hayatta kalmanın, sırrını da biliyorum. А также я знаю секрет выживания в одиночке.
Uyum, hayatta kalmanın anahtarıdır. Адаптация - ключ к выживанию.
Çılgın bir dünyada hayatta kalmanın tek yolu o çılgınlığı kucaklamaktır. Чтобы выжить в безумном мире, надо самому стать безумным.
Güç hayatta kalmanın özüdür. Сила была основой выживания.
Hayatta kalmanın birinci kuralı; Правило выживания № 1:
Hydra, hayatta kalmanın önemini anlıyor. Гидра понимает, как важно выживать.
Hayatta kalmanın ilkel becerilerinden bahsetmiyorum bile. Не говоря о слаборазвитых навыках выживания.
Cartman haklı. Hayatta kalmanın tek kuralı yer değiştirmeyip kurtarılmayı beklemek. Первое правило выживания - оставаться на месте и ждать спасения.
Hayatta kalmanın bir şartı da budur. Это хорошее правило на всю жизнь.
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Bu bunakla kalmanın bir manası yok, Öyle değil mi? Нет смысла продолжать жить со старухой, не так ли?
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Hayır, bu işte kalmanın sebebi de o işte. Поэтому ты и должен остаться - чтобы не зарывались.
Ama ben onu durdurdum ve onlar hayatta. Но я его остановил, дети живы.
Evet, burada kalmanın bir anlamı yok. Да, не вижу смысла тут сидеть.
Başka bir hayatta görüşürüz, Hurley. Увидимся в другой жизни, Хёрли.
En azından bazıları bu gemide kalmanın ne kadar önemli olduğunu anlayacaktır. Хоть кто-то из них понимает, насколько важно остаться на корабле...
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Yeni efendiye gösterilen pasif psikolojik tepki milyonlarca yıldır sağ kalmanın anahtarı olarak kullanılmıştır. Пассивная психологическая реакция на попытку подчинения. Она была важнейшим элементом выживания миллионы лет..
Dışarıda tek başımıza hayatta kalamayız. Мы не сможем выжить снаружи.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.