Beispiele für die Verwendung von "kapı çalmayı" im Türkischen

<>
Kapı çalmayı bilmez misin? Умеешь стучать в дверь?
Kapı çalmayı bilmez misin sen? да, Менди Стучать сильнее?
Bakan, ayrıca sağlık personelinin uygulamalar hakkında konuşabileceğini ve hastane çalışanlarına ve yetkililerine geri bildirim toplamak için bir mekanizma anlamına gelen "açık kapı politikası" na sahip olduğunu vurguladı. Министр также подчеркнул, что ведет "политику открытых дверей", что означает, что сотрудники медицинских учреждений могут свободно говорить о своей работе и существует механизм для получения обратной связи от работников и руководства больниц.
Buradan eşya çalmayı kes! Прекратите красть мои вещи!
İki kapı, iki loca. Две двери, два вигвама.
Onu benim için çalmayı planladığın için ne kadar şanslıyız değil mi? Как удачно, что ты уже собираешься украсть его для меня.
Ağır bir kapı! Kendisi kapandı. Дверь тяжелая, она сама захлопнулась.
Şanslıydı ve hayatta kaldı. Sonra da bana çalmayı öğretti. К счастью, он выжил и научил меня играть.
Kapı kulpunu hâlâ istiyor musun? Тебе ещё нужна дверная ручка?
Böyle bir fırsatla piyano çalmayı gerçekten öğrenebilirsin. У тебя появилась возможность научиться играть по-настоящему!
Pardon, seni korkuttum, ama çalacak bir kapı yok. Извини, если удивил тебя, но здесь некуда стучаться.
Sahte altını çalmayı kim ister ki? И кому хотелось украсть фальшивое золото?
Açık kalmış bir kapı vardır. Yürümeye devame din. Здесь должна быть другая дверь, продолжайте идти.
Bir ofis çalmayı istiyoruz. Мы хотим украсть кабинет.
Yanlış adres, karşı kapı. Ошиблись адресом! Следующая дверь...
Benim çanımı çalmayı kes. Не трогай мою рынду!
Gerçekten ağır bir kapı vardı. Это была очень тяжелая дверь.
Gitar çalmayı öğreniyorum. Şarkı da söylüyorum. Сейчас я учусь играть на гитаре.
Kapı açıldığında onu sınamak için zamanım olacak. Когда откроется дверь, я испытаю его.
Sen gayda çalmayı ne zaman öğrendin? Где ты научился на волынке играть?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.