Beispiele für die Verwendung von "kapının" im Türkischen

<>
Kapının iç tarafında bir buton var. На внутренней стороне двери есть кнопка.
Kurban, cam sürgülü kapının üstüne düşmüştü. Bu yüzden de her yer kan olmuştu. Жертва, падая, разбила раздвижную стеклянную дверь, так что кровь была повсюду.
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor. Молодой человек поет перед дверью.
Bu kapının arkasında sonsuz hiçlikten başka bir şey yok. За этой дверью нет ничего, кроме вечного небытия.
Bu evi idare ediyorum ve birçok kapının anahtarına sahibim. Я владею домом и храню ключи от многих дверей.
Kapının önünde bağıran adamlar yüzünden annem o bebeği aç mı bırakacak? Думаете, мать позволит ребенку голодать из-за каких-то беспорядков за воротами?
Baba, bu sabah kapının önünde kan bulmuş. Отец нашёл кровь на входной двери этим утром.
Ben sadece kapının yanındaydım, siz yüksek sesle konuşuyordunuz. Я был у двери и ты просто громко говорил.
Bize o kapının kodunu ver ve bizde gidelim. Дай нам код к двери и мы уйдем.
Herkes bir elini kapının üstüne koysun. Каждая положит одну руку на дверь.
Tree Hill'de kötülük her kapının arkasında pusuya yatmıştır. Зло скрывается в Три Хилл за каждой дверью.
Bir hafta önce, benim küçük kardeşim bu kapının arkasında duruyordu, ödül alışımı izliyordu. Неделю назад мой братишка стоял за этой дверью, наблюдая, как я получаю награду.
İkisi odada, üç tanesi aşağıdaki kapının orada. Yani araçta yedi tane var. Два в зале, три у дверей внизу, остаётся семь в машинах.
Geçen hafta bir gece döner kapının içinde uyuduğunu hatırlıyor musun? Помнишь ту ночь, когда ты спал во вращающейся двери?
Çığlık Tenekesi tasarlamaya mı dönmek istersin? Kapının yerini biliyorsun. Если хочешь проектировать банки, ты знаешь, где дверь.
Sam, her pencerenin ve kapının önüne tuz şeridi çek. Сэм, насыпь соль перед каждым окном, каждой дверью.
O kapının ardında her ne oluyorsa, bunu bilmek zorundayız, tamam mı? Что бы ни происходило за этой дверью, мы должны об этом узнать.
Birisi gecenin bir yarısı kapının altından bana bir not bırakmış. Кто-то оставил мне записку, прицепил среди ночи к двери.
Bu kapının nasıl açılacağını biliyor musun? Знаешь, как открыть эту дверь?
O kırmızı kapının ardında ne olduğunu kimsenin bilmesine gerek yoktu. Никто не должен знать, что за этой красной дверью.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.