Beispiele für die Verwendung von "mücadele etmiyorsun" im Türkischen

<>
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
O zaman sen niye yardım etmiyorsun? Так почему ты не помогаешь ему?
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Şimdi de yeni neslin müziğinin bok gibi olduğunu kabul etmiyorsun. Теперь ты не соглашаешься, что молодежная музыка звучит дерьмово.
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Yine de bunu çok fazla dert etmiyorsun, değil mi? Тем не менее, ты не так уж против этого.
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun. И насколько сильно твое желание бороться за это.
O zaman niye yardım etmiyorsun? Тогда почему не хочешь помогать?
Uğruna mücadele edecekleri bir gelecekleri olur. будущее, за которое стоит бороться.
Ama bunu kabul etmiyorsun! Ты не принимаешь это.
Adam'ın mücadele etmeye gönlü yok. Адам даже не планирует бороться.
Neden bana büyük bir iyilik yapıp onu biraz meşgul etmiyorsun? Почему бы тебе не сделать мне одолжение и занять ее?
Hayır. - Bekleyin. Bir mücadele duydum sanki. Погодите минутку, кажется, я слышу вызов.
Bir şey değil. Peki neden bana inanıyormuş gibi yapmaya devam etmiyorsun? Так почему ты дальше не можешь притворяться, что веришь мне?
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Neden itiraf etmiyorsun? - Yeter. Почему не можешь признать свою вину?
Aynı anda bir aslanla mücadele edip, çocuklarının burnunu temizleyemezsin. Нельзя одновременно бороться со львом и утирать носы своим деткам.
Yani bunu sorun etmiyorsun? Значит ты не против?
Arkadaşlar, sıkı bir mücadele ettik. Ребята, мы боролись хороший бой.
Neden bize yardım etmiyorsun? Böylelikle biz de ona yardım edebiliriz. Почему ты не хочешь помочь нам, чтобы мы помогли ему?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.