Beispiele für die Verwendung von "maruz kaldığını" im Türkischen

<>
Depresyon kırıkları ve yerleşik orta kulak kemikçikleri, kurbanın silah kabzası ile tutarlı bir darbeye maruz kaldığını gösteriyor. Перелом костей черепа и смещение костей среднего уха указывают, что жертве были нанесены тупые удары рукоятью пистолета.
Bulanıklığından ve mürekkebin solukluğundan yola çıkarak dövmenin dört, beş yıllık olduğunu ve güneşe maruz kaldığını söyleyebilirim. Которой, судя по размытости и степени выцветанию чернил, четыре-пять лет, подвергалась воздействию солнечных лучей.
İçimde yine deneme cesareti kaldığını hiç sanmıyorum. Кажется сил больше не осталось пробовать опять.
Nesiller boyunca zehirli atıklara maruz kalmaktan korkunç canavarlara dönüştüler! которых длительное воздействие токсичных сбросов превратило в ужасающих чудовищ!
Onun kaldığını tahmin ediyorum. Предполагаю, он остался.
Bilerek radyasyona maruz bırakmışlar yani. Они специально подвергли её облучению.
Üç günlük havanın kaldığını söyledi. Воздуха осталось дня на три.
Daniel bir parazite maruz kaldı. Bu parazit de onu Konsey'in Grausen dediği şeye dönüştürdü. у Дэниела был паразит который вызывает то, что ты и Совет называете Скверной.
Lütfen bana kahve kaldığını söyleyin. Надеюсь, кофе ещё остался.
Sen doğum öncesi uyuşturucuya maruz kalan bebeklerdendin ve bu da erken ve zayıf doğmana sebep oldu. Ты получила так называемое внутриутробное воздействие кокаина, что вылилось в преждевременные роды и низкий вес.
Onkoloji uzmanı sadece bir kaç ayı kaldığını ifade ediyor. Онколог считает, что у него осталась пара месяцев.
Maria Ortiz, cinsel bir saldırıya maruz kalınca kendini korumak için ölümcül bir güçle karşılık vermiştir. Когда Мария Ортис подверглась сексуальному насилию, она отбивалась изо всех сил, чтобы защитить себя.
Küçük bir kuş bana İtalya'da bir süre kaldığını söyledi. Птичка мне напела, что ты жил в Италии.
Sağlıklı ciğeriniz ve kaburgalarınız da ışın tedavisine maruz kalacak. Ваши легкие и Ваши ребра могут пострадать от облучения.
Ya da nerede kaldığını? Тогда где ты живёшь?
Bakteri yüksek seviye radyasyona maruz kaldığında parlıyor. Бактерии светится при воздействии высокого уровня радиации.
Dr.Morgan ona altı aydan az ömrü kaldığını söyledi. Доктор Морган говорит, ему осталось меньше года.
Evet, güneşe maruz kalmanızın etkisi de büyüktü tabii. Да, длительное пребывание на солнце играет большую роль.
Eh, o kadının burada kaldığını farkediyorum. Выяснилось, что здесь живет та женщина.
Hücrelerin ağır radyasyona maruz kalmıştı. Ты получил сильную дозу радиации.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.