Beispiele für die Verwendung von "mutlu ediyor" im Türkischen

<>
Gökyüzünü böyle izlemek beni daha mutlu ediyor.. Даже наблюдать - небывалое счастье для меня.
Yani, doktorların yanılmış olması ve senin iyi olman beni çok mutlu ediyor. Я так рада, что с тобой все хорошо, а доктора ошибались.
"Sıcak ve eğlenceli mizacın çevrendekileri çok mutlu ediyor." "Ваш добрый и весёлый характер восхищает ваше окружение".
Arkadaşlarımın başarıları beni mutlu ediyor. - Gerçekten mi? Мне нравится, когда у моих друзей все хорошо.
Bunu görmek, beni tüm altınların edebileceğinden daha mutlu ediyor. Но это радует меня больше, чем всё твоё золото.
ama bunu görmek beni mutlu ediyor. bütün bu insanlar İsa hakkında şarkılar söyleyecekler. Я просто счастлив видеть всех этих людей, собравшихся, чтобы прославить Иисуса.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Pençe, hareket ediyor. Коготь, он идет.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Eh, deprem korkusuna işaret ediyor, sence de öyle değil mi? Ну, это говорит о страхе перед землетрясением, не так ли?
Bir tanem, mutlu musun? Дочь моя, ты счастлива?
Oprah, bunun yerine bağış yapmamızı tavsiye ediyor. Опра говорит, что щедрое пожертвование лучше всего.
Ben de mutlu olacağımı söyledim, sonra yüzüme kapattı. Я с радостью соглашаюсь, а она бросает трубку.
Jake, sonunun seksle biteceğini garanti ediyor. Он гарантирует, что оно закончится сексом.
Sağlıklı insan, mutlu insandır. Здоровая личность - счастливая личность.
Oren sürekli senden söz ediyor. Орен постоянно говорит о вас.
Çok mutlu görünüyor. Prova yapmaya hazır. В хорошем настроении и готова репетировать.
Ayrıldık, ama hala devam ediyor. Мы расстались, но это продолжается.
Ama bu gece galadayken oldukça mutlu görünüyordun. Но сегодня на концерте ты выглядел счастливым.
Yani araştırma devam ediyor. Так что поиски продолжаются.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.