Beispiele für die Verwendung von "mutlu oldu" im Türkischen

<>
O seni gördüğüne çok mutlu oldu. Он так рад встрече с вами.
Müşteri çok mutlu oldu. Клиент остался очень доволен.
Sarah Teyzen mutlu oldu mu? Твоя тетя Сара рада этому?
Anna benim hediyem ile mutlu oldu. Анна пришла в восторг от моего подарка.
Yıllar boyunca bölgenin her yanında bu gibi ekonomik koşullar, endişe verici bir ticaretin yükselişine neden oldu: Afrika Boynuzu'ndan Arap Yarımadası'na insan kaçakçılığı. Экономические условия, подобные этим, во всём регионе стали хорошей почвой для незаконной перевозки людей с Африканского рога на Аравийский полуостров.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Bu, bir yıl içinde VIP güvenliğinin şehrin trafiğini kısıtlamasının beşincisi oldu. Уже пятый раз в этом году силы безопасности ограничивают движение автомобилей в городе.
Bir tanem, mutlu musun? Дочь моя, ты счастлива?
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu. Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
Ben de mutlu olacağımı söyledim, sonra yüzüme kapattı. Я с радостью соглашаюсь, а она бросает трубку.
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Sağlıklı insan, mutlu insandır. Здоровая личность - счастливая личность.
Sıcaklık, yaz boyunca Hindistan'da alışagelmiş bir şey, fakat ülkenin son sıcak hava dalgası 00 kişiden fazlasının ölümüne neden oldu ve dünya üzerinde ölümcül afetler sıralamasında beşinci sıraya yükseldi. Жара - обычное дело в Индии летом, но последний период аномальной жары уже унес жизни более человек, и стал одним из пяти самых смертоносных в мире.
Çok mutlu görünüyor. Prova yapmaya hazır. В хорошем настроении и готова репетировать.
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Ama bu gece galadayken oldukça mutlu görünüyordun. Но сегодня на концерте ты выглядел счастливым.
Randy, o suyu içtiğim zaman. Bir şeyler oldu. Рэнди, я выпил той воды, что-то случилось.
Dostlar, aileler Ross ve Emily'nin bu mutlu birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. Друзья, родственники мы собрались здесь чтобы отпраздновать счастливый союз Росса и Эмили.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.