Beispiele für die Verwendung von "olursa diye" im Türkischen

<>
Ona walkie-talkie'nin diğerini ne olur ne olmaz eğer gece yarısında bir sorusu olursa diye veririm. Я подарю ему рацию на случай, если вдруг у него появится вопрос посреди ночи.
Başaramazsam, ya her şey darmadağın olursa diye düşündüm. Если у меня не получится И всё дело развалится.
O deprem olursa diye. Это на случай землетрясения.
Bir şey olursa diye hazırlıklı olmalıyız. Ne? Если что-то случится, мы будем готовы.
Eğer her şey başarısız olursa diye, bir B planın olmalı. Именно, и если ничего не получится, переходи к плану Б.
Yardıma ihtiyacım olursa diye onu da yanımda getirdim. Я привела его помочь мне, если понадобится.
Bir şeye ihtiyacınız olursa diye. Вдруг, вам что-нибудь понадобится.
Ters giden bir şeyler olursa diye kamp bölgesinin arkasında buluşmayı planladık. Мы договорились встретиться в лагере, если что-то пойдет не так.
Bir şey olursa diye ben burada kalacağım. Я останусь с тобой. На всякий случай.
Korumalar ve seyehat için, rüşvet gerekli olursa diye.. На охрану, транспорт, взятки, если потребуется.
Ters giden bir şey olursa diye, masaya senin için bini bırakıyorum. Если что-нибудь пойдёт не так, я оставила двадцать тонн на столе.
Destek lazım olursa diye beni de yanında götür. Возьми меня с собой. Вдруг тебе понадобиться поддержка.
Al, birkaç doları sakladım. Son anda beklenmedik bir şey olursa diye. Эл, ну придержал несколько долларов, на случай каких-нибудь непредвиденных обстоятельств.
Ancak içeri tek başıma girmenin daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bir sorun olursa diye, arka tarafta beklesem. Лучше, если я зайду туда и постою там в уголке на случай, если возникнут проблемы.
Bayan Frankie acil bir durum olursa diye vermişti. Мисс Фрэнки мне его дала на всякий случай.
Ona ihtiyacımız olursa diye, bize numarasını vermişti. Он дал нам свой номер на всякий случай.
"Böylesine çeşitli bir topluluk"... diye bahsediyor Fisher. Может быть потому, что многие из них - эмигранты.
Rob, ya ona bir şey olursa? Роб, если что-нибудь случится с ним.
Yani yarın biraz erken çıkabilirim diye umuyordum. Поэтому я завтра хотел бы уйти пораньше.
Başka sorularımız olursa, en kısa şekilde size nasıl ulaşabiliriz? Как нам найти вас, если у нас появятся вопросы?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.