Sentence examples of "söylemem" in Turkish

<>
Bir daha gelirse şu İspanyol kıza ne söylemem gerek? Что сказать той испанской девушке, если она вернётся?
Size daha kaç kez söylemem gerek? Yardımınıza ihtiyacım yok. Kendi başımın çaresine bakarım. Сколько раз вам говорить, мне не нужна ваша помощь, я сама справлюсь.
Seni burada görmenin çok şaşırtıcı olduğunu söylemem gerek. Bu kadar alenen yani. Должен сказать, мне не по себе видеть вас тут в открытую.
Ama söylemem lazım o kazandığım uçak cambazlığı unvanlarından az biraz hep utanıyordum. Должна сказать, я всегда немного стеснялась этих титулов в высшем пилотаже.
Dinle, sana Hazel hakkında bir şey söylemem gerek. Слушай, мне нужно кое-что рассказать тебе о Хейзел.
Onun geçmişini dinledikten sonra, anladım ve size söylemem gerektiğine karar verdim. Услышав о его прошлом и поняв его, я решила признаться Вам.
Pike, beni araman için Grace'e kaç kere söylemem gerekiyor? Пайк, сколько раз те повторять? Называй меня Грейс!
Ona yardım etmek istedim ama Trond, onun yerini söylemem için güç kullandı. Я хотела помочь ему, но Тронд заставил меня рассказать, где он.
Bunu söylemem gerek, bu kadar çok şey üstlenmek yani o bağırışları, ilk başta onları kazandığımı düşünmüştüm. Скажу Вам, со всем этим криком и аплодисментами, сначала я действительно подумал что Я их завоевал.
Babacığım sana da söylemem gereken bir şey var. Папочка, я тоже хочу тебе кое-что сказать.
Sana bunu kaç kez söylemem gerek, Nathaniel? Сколько раз я должен тебе говорить, Натаниэль?
sanki dava açmanı engellemek için bir şeyler söylemem gerekirdi. Я должен что-то сказать, чтобы избежать судебного процесса.
Hakla ilişkiler elemanıyla buluşacağım ve bana muhabire tam olarak neyi nasıl söylemem gerektiğini anlatacak. на встречу с пиарщиком, который расскажет, что и как мне говорить репортеру.
Tara cinayeti hakkında sana bir şey söylemem lazım. Я должен сказать тебе кое-что насчет убийства Тары.
Angela, sana o çay hakkında bir şey söylemem lazım. Анжела, я должна сказать тебе кое-что о твоем чае.
Henüz değil. Nick, Renard'ın Bonaparte'yi öldürdüğü gece hakkında sana söylemem gereken bir şey var. Ник, я должна кое-что рассказать тебе о той ночи, когда Ренард убил Бонапарта.
Söylemem lazım, sadece para kazanmak için bir şovun içine tıkılı kalacağım diye çok korkuyordum ama bu? Признаться, я боялся, что придётся сниматься в каком-нибудь дерьме ради денег, но это..?
Pekala, ona gerçekten önemli bir şey söylemem gerekli. Хорошо, мне нужно сказать ему кое-что очень важное.
Schmidt, sana söylemem gereken bir şey var. Слушай, Шмидт, надо тебе кое-что сказать.
Carla sana söylemem gereken bir şey var. Карла, я тебе должен кое-что сказать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.