Beispiele für die Verwendung von "söylemişti" im Türkischen

<>
Bayan Toms, ölen kocanız size ne söylemişti? Миссис Томас, что сказал вам ваш муж?
Kardeşim, sizin büyünüzün son derece güçlü olduğunu söylemişti. Моя сестра сказала, что ваша магия весьма впечатляет.
Birimiz yolculuk ve hedefler hakkında bir şeyler söylemişti. Кто-то из нас говорил в путешествии и цели.
Paige, Alice'in en sevdiği dondurma olduğunu söylemişti. Пейдж говорила, что это любимое мороженое Элис?
Hori, psişik medyum güvercinlere dikkat etmemi söylemişti. Хори, экстрасенс, он сказал остерегаться голубей.
Hem de bu şarkının en iyi versiyonu olduğunu söylemişti. Он сказал, что это было лучшее исполнение песни.
O kadın sadece bir hemşire olduğunu söylemişti. Женщина сказала, что она просто медсестра.
Babam, onun gördüğü en iyi kılıç ustası olduğunu söylemişti. Отец говорил, что никто не владел мечом лучше него.
Hale, bana, güvenlik kamerası görüntülerini haftalık yedeklediğini söylemişti. Хейл говорила мне, что еженедельно сохраняет свои видео записи.
bana CTE durumunun kontrol atlında olduğunu söylemişti. Гордон сказал, что болезнь под контролем.
Helen, katilinin yanı başında olduğunu söylemişti. Хелен сказала, что ее убийца рядом.
Babam bu yeteneğin genetik olduğunu söylemişti. Отец говорил, это наследственная способность.
Ajana Rose, sana röportajda Mahoney ailesi tarafından tehdit edildiğini söylemişti, anlatsana. Просто скажи агенту, что Роуз говорила тебе, что ее запугивал Махони.
Tamam, Dr. Hamza bunu tetikleyen bir şey olduğunu söylemişti. Ладно. Доктор Хамза сказал, что утром ее что-то спровоцировало.
Ama Jilly, bir ışık kullandıklarını söylemişti. Но Джилли сказала, они используют свет.
Josh, benimle başrol hakkında konuşmak istediğini söylemişti. Джош говорил, вы хотите обсудить главную роль.
Trubel bana Chavez'in Wesenların peşine düşmek için onu kullanmak isteyen gizli bir devlet örgütünün parçası olduğunu söylemişti. Беда говорила, что Чавес из тайной правительственной группы, которая хотела использовать её для преследования Существ.
Bir öğretmen bir keresinde bana, yeniden keşfin metresi olduğumu söylemişti... Учитель однажды сказал мне, что я люблю придумывать себя заново.
Nicole, Paisley'in ona Chanel çantası hediye ettiğini söylemişti. Верно. Николь сказала что Пейзли приобрела ей сумочку Шанель.
Bana bazı yeni arkadaşlarıyla buluşmak için Bent Elbow'a gittiğini söylemişti. Он говорил что ходил в бар встретиться с новыми друзьями.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.