Beispiele für die Verwendung von "sıkı" im Türkischen

<>
Uslu dur, sıkı çalış, terbiyeli ol ve tuhaf davranma, tamam mı? Будь милым, работай усердно, веди себя хорошо. И без чудачеств, ладно?
Belki de onu yeterince sıkı bağlayamadın. А может, недостаточно крепко привязал!
Suçlu olmak için sıkı çalışmak gerekir. Fransızsın sen. Все преступники много работают, а ты француз.
Sopayı sıkı tut, ellerini birleştir. Держи сильно биту, руки вместе.
Özellikle politika ve insan hakları konularında sıkı bir basın düzenlemesi mevcut. В стране имеет место строгое регулирование СМИ, особенно когда дело доходит до обсуждения политики и прав человека.
Bu yarış herkesin beklediğinden sıkı geçecek ve yaşlı Kane'in aksiyon adamları ona yardım ediyor. Эта гонка намного жестче, чем кто-либо ожидал. И старик Кейн с его поддержкой.
Özellikle, halat çok dayanıklı değilse, ip çok sıkı olmamalı. Не затягивайте верёвку слишком туго. Особенно, если верёвка очень крепкая.
Derisi sert ve sıkı olmalı, ve pulları da elmas gibi parlak. Кожа должна быть плотной, крепкой, а чешуя сверкать как алмазы.
O zaman bile yerinde müdahale ve hırsızlık için çok sıkı bir güvenlik protokolümüz var. И на этот случай у нас есть строгий протокол многоуровневой безопасности для предотвращения хищения.
Tüm bu sıkı çalışma beni acıktırıyor. От этой тяжелой работы я проголодалась.
Profesyonel bir shinobi olduğundan dolayı, daha sıkı çalışmalısın. Вы же профессиональный шиноби, Вы должны упорно трудиться!
Disiplin, kabiliyet, ve sıkı çalışma etkilidir. Дисциплина, мастерство и упорный труд куда эффективней.
Babam çok sıkı çalışıyordu, biraz fazla uyuması gerek sadece. Папа так много работал, теперь ему надо хорошо выспаться.
Fırlatmaya birkaç hafta kalmıştı ve Hubble ekibi çok sıkı çalışıyordu. Считанные недели остались перед запуском, и экипаж усердно тренируется.
Ama eskiden bana çok sıkı sarılırdı. Но он так крепко меня обнимал.
Sıkı çalışma ve birbirine karşı dürüst olma. Много труда и честность друг с другом.
O ve sevgilisi Le Cirque'te sıkı bir kavga etmişler. Он и его подружка сильно поссорились в Le Cirque.
Ben sıkı çalışmaya razıyım, Doktor Logue. Я готов усердно работать, доктор Лог...
Bunu çok sıkı tut birtanem ve tek parça halinde kal. Держи очень крепко, милая, и останешься в живых.
Onlar hayatında bir hiçe ulaşmak için sıkı çalışan içi temiz, ayyaş insanlar. Они ведь хорошие пьяные люди. Они усердно работают, чтобы ничего не добиться.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.