Sentence examples of "saldırmayı planlıyor" in Turkish

<>
Shepherd Beyaz Saray'a nasıl saldırmayı planlıyor? Как Шепард собирается атаковать Белый дом?
Almanlar, Belçika üzerinden Fransa'ya saldırmayı planlıyor. Немцы планируют вторгнуться во Францию через Бельгию.
Paterson, bu yıl adına koleksiyona katkı sağlaması için her yıl bir yazarı davet etmeyi planlıyor. Кэти Патерсон планирует каждый год, на протяжении сотни лет, приглашать авторов, которые будут передавать книги для проекта.
Majesteleri korkarım Fransızlar bize güçsüzken saldırmayı planlıyorlar. Французы готовятся напасть, пока мы слабы.
ABD Milli Savunma Bakanlığı, şimdi de oradaki Amerika üssünü genişletmek için gelecek yirmi beş yıl içinde milyon doların üstünde harcama yapmayı planlıyor. Сейчас Пентагон планирует потратить свыше миллиарда долларов на следующие лет для укрупнения военных баз США в Джибути.
Sokakta bir yere saklanıp, birine saldırmayı beklemiş olabilir. Можно просто подождать и напасть на кого-то на улице.
Garak onu öldürmeyi planlıyor. Гарак планирует убить ее.
Pierce yanınızdaysa hızlı gelmeniz gerek. Bir şeylere önce saldırmayı seviyor. С Пирсом надо быть начеку - он любит превентивные удары.
Hükümet evlerimizden bizi dışarı atmayı mı planlıyor? Правительство планирует выкинуть нас из наших домов?
Düşmanlar saldırmayı denemiş olabilirler mi? Может это была вражья атака?
General Langdon onu öldürmeyi planlıyor. Генерал Лэнгдон собирается ее убить.
Bir av gezisi planlıyor. Он собирается на охоту.
Santora çocuğun yanına gitmeyi planlıyor. Сантора планирует вернуться за мальчиком.
Yeni NYPD Amiri elemanları yeniden organize etmeyi planlıyor. Комиссар полиции Нью-Йорка собирается провести полную реорганизацию ведомства.
Canavar güneşi sonsuza dek kapatmayı planlıyor. Зверь планирует закрыть солнце, навсегда.
Sizce bir saldırı mı planlıyor? Думаете, он планирует нападение?
Nasıl dövüşmeyi planlıyor acaba? Как он собирается драться?
Jasper, Henry'i sürgüne göndermeyi planlıyor. Джаспер собирается взять Генри в изгнание.
Ve bir saldırı planlıyor. И он планирует атаку.
Kurmaylar, rehineleri askeri harekatla kurtarmayı planlıyor. Комитет начальников штабов планирует силовое освобождение заложников.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.