Beispiele für die Verwendung von "satın alıp" im Türkischen

<>
Daha sonra müşterimle geri satın alıp, kısa pozisyonunuzu aynı anda kapatacaksınız. Затем вы и мой клиент покупаете обратно, одновременно закрывая короткие позиции.
Sıfır Mustafa'nın bir dönem Avrupa'daki en görkemli kaleleri satın alıp İtalyan saraylarında oturduğu bilinen bir gerçekti. Было хорошо известно, что Зеро Мустафа жил в приобретенных им роскошнейших замках и дворцах континента.
O zaman neden Liquid Su şirketine o şirketi satın alıp davadan vazgeçmesini söylemiyoruz? Так давай посоветуем "Чистой воде" купить всю компанию и отозвать иск?
Burayı satın alıp stüdyoyu kurmana yardım ettim. Я помогла тебе купить и оборудовать студию.
Kanada bozukluklarıyla bir şeyler satın alıp Terrance Phillip'in Kanada'yı yeniden inşa etmesine yardım edebilirsin. На эти монетки вы можете покупать всякое и помогать Терренсу и Филлипу восстанавливать Канаду.
Zor durumda olan firmaları satın alıp son kuruşlarına kadar emiyor. Покупает проблемные компании и высасывает из них всё до копейки.
Seni satın alıp buradan çıkarabilir bile. Может, он выкупил бы тебя.
1907'de Gabriel Voisin'ın ürettiği uçağı satın alıp uçtu ve uzun mesafe rekorunu kırdı. В 1907 году Фарман приобрёл самолёт Габриэля Вуазена и установил на нём ряд европейских рекордов, уступавших, однако, показателям братьев Райт.
O çiftliği satın alabiliriz. Мы купили бы ферму.
Şu boku alıp buradan gidelim. Вытаскивайте свое дерьмо и пошли.
Bu mutluluğu satın almıyor. Это не покупка счастья.
Ellerimi, telefonu alıp bir profesyonel çağırmak için kullanıyorum. Своими руками я беру телефон, чтобы позвонить мастеру.
Biraz arazi ve bir eş satın aldı. Он купил землю и купил себе жену.
Anahtarlarını alıp gideceğim sadece. Я просто заберу ключи.
Her kadın satın alınabilir. Всех женщин можно купить.
Gazeteyi alıp bana getir bakalım. Возьми газету и принеси мне.
Satın alacak kimse de kalmadı. Купить больше не у кого.
Peki, bir yolcu alıp merkeze döneceğim. Возьму здесь пассажира и поеду в город.
Üstüne inşa edeceğim toprak satın almam lazım. Мне нужно купить землю, для строительства.
Ve anahtarı alıp kendi evinizmiş gibi içeri girdiniz. Öyle değil mi? Поэтому вы взяли ключ, вошли и расположились, как дома.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.