Beispiele für die Verwendung von "saygıdeğer bir" im Türkischen

<>
Çok tanıdık ve saygıdeğer bir isim. Известное имя, почтенное и уважаемое.
Sen ek iş olarak ölümden sonraki hayatı araştıran çok saygıdeğer bir doktorsun. Вы всеми уважаемый доктор, который в свободное время расследует потусторонние случаи.
Irkçı bir savunmaya saygıdeğer bir kimlik kazandırmaya çalışıyorlar. Они хотят использовать хорошенькое личико в защите расиста.
Gözü pek minik ayıcığımız saygıdeğer bir C + almayı düşe kalka becermiş. Наш отважный маленький Эвок переваливался на пути к достойной двойке с плюсом.
Müvekkilim saygıdeğer bir iş adamıdır. Мой клиент - уважаемый бизнесмен.
Saygıdeğer bir davranış sergiliyorsun, Christopher. Ты просто воплощение благородства, Кристофер.
Saygıdeğer bir İngiliz hanım gezgin sanatçı kılığında İskoç kırsalından seyahat ediyor. Респектабельная английская леди путешествующая по Шотландии, в образе странствующей певицы.
Baba, bu denli saygıdeğer bir misafirin yanında sözlerine biraz dikkat etmelisin. Отец, учитывая ваши слова с таким почетным гостем в нашем сердце.
Randall Tier, tıpkı kendisinin başkalarına yaptığı gibi saygıdeğer bir sondan yoksun bırakılmış. Рэндаллу Тиру было отказано в мирной кончине, в которой он отказывал жертвам.
Bazı insanların modelliğin saygıdeğer bir meslek olmadığını düşündüklerini biliyorum ama ısrar ediyorum. Bu var olan en asil meslektir. Знаю, кое-кто не считает позирование уважаемой профессией, но я настаиваю, что это самая благородная профессия.
O temiz, sağlıklı ve saygıdeğer bir genç adamdır. Обычно он чистый, здоровый и достойный уважения человек.
Dell, sana saygıdeğer bir tavsiye... Делл, дорогой, послушай совет...
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Saygıdeğer Joe B.Tolliver mahkeme başkanı. Судья - Достопочтенный Джо Толливер.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Saygıdeğer Chang Ching-Hui, Savunma Bakanı. Достопочтенный Чанг Чин-Ю, министр обороны.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Saygıdeğer yönetim kurulu başkanımız istifamı istedi. Наша достойная председательница потребовала моей отставки.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Bugün bu ihtişamlı günde saygıdeğer rakiplerin mücadelesine tanıklık etmek için burada toplandık. Мы собрались в этот славный день чтобы увидеть честный поединок достойных соперников.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.