Beispiele für die Verwendung von "tarafa park ettim" im Türkischen

<>
Ön tarafa park ettim. Я припарковался перед рестораном.
Arabayı ön tarafa park ettim. Я припарковал машину у входа.
Arkaya bahçeye park ettim ve anahtarla içeri girdim. Я припарковался во дворе и открыл дверь ключом.
Her yere baktım ama sonunda New York plakalı minivanını arka tarafa park edilmiş şekilde gördüm. Я везде искал, и наконец-то нашёл твой минивэн с нью-йоркскими номерами, припаркованный рядом.
"Arabamı evimin yanına park ettim ve sigara almaya gittim." Я припарковал машину недалеко от своего дома и пошёл купить сигарет.
Motoru öbür tarafa park ettiğimi hatırladım. Я вспомнил, что оставил мотоцикл.
Arabayı köşeye park ettim. Я припарковалась на углу.
Yolun aşağısına park ettim. Пришлось парковаться на дороге.
Uzağa park ettim ve bütün elektronik cihazları işte bıraktım. Я припарковалась далеко, все гаджеты оставила на работе.
Ormanda sadece araçları park ettim. Лишь припаркованные машины в лесу.
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Bence şu tarafa doğru gitti. Кажется, он пошел туда!
Kolumda bir renk değişimi fark ettim de. Я заметил обесцвечивание кожи на своей руке.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Arkaya doğru baktılar. Bu tarafa. Они смотрели в этом направлении.
Evet. Otobüs durmadan hemen önce fark ettim. Я заметила его незадолго до моей остановки.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Görev gereği olmadan bir ajan karşı tarafa geçti. На ту сторону перешёл агент без какого-либо задания.
Beni eli yüzü düzgün bir kadın olarak tanıyınca Tanrı'ya temiz bir başlangıç için dua ettim. Раз уж сделал из меня порядочную женщину, я молила Бога о начале новой жизни.
Şey, Mona-Lisa ve sen gittikten sonra bulduğu o kız park yerinde yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Мона-Лиза и какая-та девушка, которую она нашла, когда ты ушла, подрались на парковке.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.