Sentence examples of "yapacağını" in Turkish

<>
İşte size işini nasıl yapacağını iyi bilen bir Buf. Вот это Був, который умеет делать свою работу.
Bunun seni iyi bir lider yapacağını mı sanıyorsun? Думаешь, это делает из тебя хорошего лидера?
Basının bu hikaye ile neler yapacağını hayal edebiliyor musun? Вы представляете, что пресса сделает из этой истории?
Bunu nasıl yapacağını sana söyledi mi? Он сказал тебе как это сделать?
İçimden bir ses bu işi iyi yapacağını söylüyor. Я чувствую ты будешь хороша на этой работе.
Sonra bir anda çözüldü ve ağlamaya başladı. Bana hamile olduğunu, ne yapacağını bilemediğini söyledi. Затем она начала рыдать, рассказала, что беременна и не знает, что делать.
Benim için bunu yapacağını senin ağzından duymam gerek, lütfen. Мне нужно услышать, что ты это сделаешь, прошу?
Ama iyi bir adamın bu durumda ne yapacağını düşünmeye çalışıyorum... Но я пытаюсь представить, что бы сделал хороший парень...
Durman ve bu konu hakkında ne yapacağını düşünmen lazım. Остановись и подумай, что ты собираешься сейчас сделать.
Onu nasıl yapacağını Tom'a öğreten kişi sen değil misin? Разве не ты научил Тома это делать?
Şimdi ona buradan çıktıktan sonra ne yapacağını sor. Теперь спроси ее, что она делает позже.
Gerçekten alerjin olmasının seni daha çekici yapacağını mı düşündün? Неужели ты думал, что аллергия сделает тебя привлекательнее?
Max'in Ev Yapımı Kekleri'nin gelecekteki çöreğini nasıl yapacağını çözmek zorundayız. Надо выяснить, как сделать домашние кексы Макс следующими кру-пончиками.
Binada bir yangın varsa ne yapacağını biliyor musun? Ты знаешь, что нужно делать, если в здании пожар?
Bir tehlike olduğunda ne yapacağını biliyorsun, değil mi? Знаешь, чего опасность не делает? Не предупреждает.
Bunu yapacağını düşünmüştüm, Ben de senin için ayrı bir anahtar yaptırdım.. Я подумал она так и сделает, поэтому сделал еще копию ключей.
Michael'a ne yapacağını ve ne söyleyeceğini o söyledi. Он сказал Майклу, что делать и говорить.
Ama Astrid, sen Tanrı'nın faile bu efsanevî zehri nasıl yapacağını öğrettiğini söylüyorsun. Астрид, ты утверждаешь, что Бог научил нашего убийцу делать мифический яд?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.