Sentence examples of "yarısını" in Turkish

<>
Resim sadece hikayenin yarısını söylüyor, Brody. Картинка рассказывает лишь половину истории, Броуди.
Güney California'nın diğer yarısını yarın gece yaparız. Завтра ночью отработаем вторую половину южной Калифорнии.
O serseri son bir yıIdır, müşterilerimin yarısını çaldı. Этот сопляк украл половину моего бизнеса за последний год.
IP adresinde kendi kuyruğunu kovalama kullanıyorlar ama yarısını kullanarak kaynak sayısını azaltacak kadar zekice. Они используют круговую систему на своих ай-пи адресах, Но это умно только наполовину.
Aynen, ve reklam panosunun yarısını da yanında götürmüş. Да, и с ним - половина рекламной панели.
Führer ülkenin yarısını yönetmeleri için bunlara nasıl izin verdi anlamıyorum. Не понимаю, почему фюрер разрешил им править половиной континента.
Ben de senin yaptığın o inekliklerin yarısını görmüyorum. Я не вижу и половины твоих заумных штучек.
Ayrıca ne yaparsam yapayım, hep yarısını ait olduğum yere bıraktım. И неважно, что я исполняла, дом всегда забирал половину.
IMF'in kurtarma paketinin yarısını temin etmesini sağlayabilirim. Я могу попросить МВФ половину финансовой помощи.
Woods, polisin, paranın sadece yarısını bulduğunu öğrenmiş olmalı. Вудс узнал, что полиция конфисковала только половину его денег.
Ben. Annesi bile vermezken, evinin ipoteği için depozitonun yarısını ona kim borç verdi? Кто одолжил ему половину взноса за дом, когда его мать отказалась это делать?
O borcun yarısını bana ödünç veremez misin? Не можешь мне одолжить хотя бы половину?
Kaplan Lily bana bu asanın yarısını verdi. Тигровая лилия дала мне половину этой палочки.
Fakirlerin bir yarısını, diğer yarısını öldürmeleri için her zaman kiralayabilirsiniz. Всегда можно нанять одну половину бедняков, чтобы они убивали другую.
Tabii sen sonra kiranın yarısını da istedin. Тогда ты просил у меня половину аренды.
Fiziksel varlığımın yarısını böyle bir silah yaratmaya adadım. Siz ve General Lee, sadakatimi nasıl ödediniz? Я отдал половину себя, создавая такое оружие и что я получил взамен за свою преданность?
Genç kurt ordusunun yarısını kaybetti. Молодой волк потерял половину войска.
Bu şeylerin yarısını ödemek zorunda değilim. Я должна вернуть половину этих вещей.
Bu miktarla Doğu Afrika'nın yarısını halledebilirsiniz, Bay Travis. Вы можете снабдить половину Восточной Африки, мистер Тревис.
Harvey soruların yarısını sormama hayatta izin vermez. Харви не позволяет Майку задавать половину вопросов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.