Beispiele für die Verwendung von "yatırım yapmak" im Türkischen

<>
Pahalı bir içki olduğunu biliyorum ama başarımıza yatırım yapmak istiyorum. Дорогой виски, но я хочу вложиться в наш успех.
Amacı halkın iyiliği için yapılan projelere yatırım yapmak. С целью инвестиций в проекты для блага общества.
Yapılacak en iyi şeyin altına yatırım yapmak olduğunu söylediler. Сказали, что лучше всего вкладывать деньги в золото.
Belki biraz sanata yatırım yapmak vakti gelmişti. Возможно, мне пора купить пару картин.
İnsanlar hep filmlere yatırım yapmak isterler. Люди всегда хотят инвестировать в кино.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Buraya yatırım yapmam çok daha mantıklı. Гораздо больше смысла вложить деньги сюда.
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Bir gece klübüne yatırım yaptım. Я инвестировал в ночной клуб.
Bazen satıcılar kendi özel karışımlarını yapmak için kokainle başka uyuşturucuları karıştırır. Иногда дилеры смешивают кокаин с другими наркотиками, делают свою смесь.
Biz aslında büyük bir yatırım yaptık, anne. Мы получили приличный доход от инвестиций, мама.
Nerede yapmak istersem, orada yaparım. Я могу заниматься, где пожелаю.
Ufak bir yatırım şirketi kurduk. Это была небольшая инвестиционная компания.
Onu buranın idarecisi yapmak için anlaşmışlardı. Они согласились сделать его здешним губернатором.
Bu miktarda bir yatırım falan yapmadım. Такие суммы я никуда не вкладываю.
İnanılmaz bir yaratıktı ve onunla ilgili bir müzikal yapmak çok parlak bir fikir. Она была потрясающим созданием, и это великолепная идея сделать о ней мюзикл.
Ani bir yatırım oldu. Это было спонтанное вложение.
Beni astronot mu yapmak istiyorlar? Они хотят меня сделать астронавтом?
Benim için yatırım yapacaksınız. Вы разместите мои инвестиции.
Bir seri test yapmak zorundayız. Мы должны сделать ряд тестов.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.