Beispiele für die Verwendung von "zamandır" im Türkischen

<>
Sence Andy ne zamandır cinsel olarak kendini yetersiz hissediyor? Как думаешь, как давно Энди чувствует сексуальную неудовлетворённость?
Uzunca bir zamandır senin gibi birilerini arıyordum. Я долгое время искал кого-то вроде Вас.
Ama insan avı bazı gerçekleri ortaya çıkardı. Uzun zamandır gizlenenleri de... Но твой розыск вскрыл некоторые факты, что прятали очень долго...
Bay Wilcox ne zamandır burada çalışıyor? Как долго мистер Уилкокс здесь работал?
Hayır, bir haftadan fazla zamandır yoksun. Нет, просто уже больше недели прошло.
Hükümet yetkilileri böyle bir ihtimal olacağının uzun zamandır farkındaydılar. Правительство предвидело это неизбежное развитие событий много лет назад.
Uzun zamandır böyle baştan çıkarıcı bir teklif almamıştım. Мне такого соблазнительного предложения уже давно не делали.
Mac'in babası büyük ihtimalle çok uzun bir zamandır kadın görmemiştir. Возможно, отец Мака не видел женщину очень долгое время.
Boyle bunu uzun zamandır istiyordu. Бойл очень давно этого хотел.
Joe Landesman Dul ve Yetimler'e uzun zamandır maddi destek veriyor. Джо Ландесман долгое время является благотворителем для Вдов и Сирот.
Dr. Leonard, Bay Norris ile ne kadar zamandır çalışıyorsunuz. Доктор Леонард, как долго вы работали с мистером Норрисом?
Bruce ne zamandır Selina Kyle ile yaşıyor? Как долго Брюс живет с Селиной Кайл?
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı. Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Dostum, ne zamandır arkadaşız? - Okulun ilk gününden beri? Сколько лет мы с тобой дружим С первого дня в школе.
Dr. Keating bu işin uzun zamandır devam ettiğini söylemişti. Доктор Китинг сказал, что это продолжается уже давно.
Celina ve Josh ne zamandır birlikteler? Как давно Селина и Джош вместе?
Bunca zamandır Connor için casusluk mu yapıyordun? Всё это время ты шпионила для Коннора?
Avrupa uzun zamandır orada duruyor. Benim için bir iki saat daha bekleyebilir. Европа существует так долго, что продержится без меня еще пару часов.
Wade ne zamandır seni o bodrumda tutuyordu? Как долго Уэйд держал тебя в подвале?
Bir saatle uğraşıyordum ve sonra birden düşünmeye başladım. Saatin ne kadar zamandır çalıştığını falan yani. Я просто работал с часами, и я задумался сколько времени уже отмерили эти часы...
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.