Sentence examples of "верить всему" in Russian

<>
Как будто я должна верить всему, что говорят женщины. Sanki o kadının söylediği bir şeye inanırım da. Bayan Queen!
Сейчас нельзя верить всему, что читаешь. Evet, artık okuduğun her şeye inanamazsın.
Не стоит верить всему, что слышишь. Yasaklanmış. - Duyduğun her şeye inanmamalısın.
Я действительно хочу верить, что мы понимаем, что благополучие ребенка имеет первостепенное значение. Kızın iyiliğinin azami önem arz ettiğini anladığımıza gerçekten inanmak istiyorum.
Новая политика потребовала бы закрытия различных школ по всему штату, и более чем тысяч учеников были бы вынуждены перевестись в новые школы. Yeni poliçe eyalet boyunca farklı okulun kapanmasını ve, 000'den fazla öğrencinin yeni okullara geçiş yapma zorunluluğunu gerektirecekti.
Немного сбились, если верить карте. Haritaya göre yerlerinden biraz oynamışlar sanki.
Ты веришь всему, что говорит мэрия? Belediyenin söylediği herhangi bir şeye inanıyor musun?
Можешь верить или нет, мне все равно. İyi, ister inan ister inanma. Fark etmez.
Он продаёт моё тело тысячам мужчин по всему миру всё время. Vücudumu binlerce adama satıyor. Dünya'nın dört bir yanından gün saat boyunca.
Чтобы пережить холод, они должны верить, что вне улья тепло. Bu soğukta hayatta kalmaları için, kovanın dışındaki dünyanın sıcak olduğuna inanmalılar.
Потеряешь доверие - и всему конец. Güvenini kaybedersen, her şeyi kaybedersin.
Если он тебе очень нравится, то ты должна верить ему. Ne yapmalıyım? Eğer bu adamı gerçekten seviyorsan, ona güvenmelisin.
Хочу потереться своей грудью по всему столу конгрессмена. Memelerimi bakanın masasının her bir santimetresine sürmek istiyorum.
И ты думаешь я должен верить, что Кэти моя сестренка? Ne yani, Kathy'nin kız kardeşim olduğuna gerçekten inanmamı mı bekliyorsun?
Прямо сейчас он по всему королевству ищет тебя. Şu an sokaklarda, bütün krallıkta seni arıyor.
Почему я должен верить тебе на слово? Bu söylediklerine neden inanayım? - Gitmeliyiz.
Расизм по всему миру. Irkçılık bütün dünyada var.
Идём в самое пекло, если верить молве. Bize söylendiğine göre, cehennem gibi bir yermiş.
Это знаменитый предмет колдовства ведьм, что воплощает Великий Обряд, принося смерть всему живому. Cadılar tarafından, büyük ayini tamamlamak ve ölümü dünyanın üzerine salıvermek için kullanılan efsanevi nesne.
Если верить карте, лифт в подземелье в том сарае. Elimizdekine göre, alt kısma giriş, şu ambarın içinden.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.