Sentence examples of "прожить" in Russian

<>
Он хочет прожить это заново. Hayır. Olayı tekrar yaşamak istiyor.
Твое предназначение - прожить свою жизнь. Kendi hayatını yaşamak için de doğdun.
Если вся его семья мертва, сколько вы надеетесь прожить? Bütün ailesi öldüğüne göre, ne kadar hayatta kalmayı umuyorsunuz?
Нашел способ прожить получше у границы? Sınırda daha bir hayat mı buldun?
Бри ван де Камп хотела прожить свою жизнь элегантно и грациозно. Bree Van De Kamp hayatını daima zarafet ve saygınlıkla yaşamak istedi.
Как здорово будет прожить жизнь вместе с такой женщиной. Bütün hayatını böyle bir kadınla geçirmek inanılmaz olsa gerek.
Вы заслуживаете того, чтобы прожить очень долгую, полную боли и мучений жизнь. Senin hak ettiğin çok uzun, acı dolu, işkence dolu bir hayat yaşamak.
Я вижу молодого человека с потенциалом, который хочет прожить жизнь с пользой. Ben potansiyeli olan bir genç görüyorum. Hayatını iyi bir şeye harcamak isteyen biri.
Их песня "Африка" побудила меня прожить в Заире лет. O "Afrika" şarkısı sene boyunca Zaire'de yaşama sebebim oldu.
Сколько жизней может прожить Джон Фокс? John Fox kaç tane hayatı yaşayabilir?
Прожить остаток жизни в уединении? Hayatımın kalanını inzivada mı geçireceğim?
Если бы у тебя было сердце, ты бы начал воровать, чтобы прожить. Bir kart daha ver. Ona bakmaya devam et. Sende yürek olsa hayatını çalarak kazanırdın.
И я старался прожить жизнь как можно более честно. Hayatımı, elimden geldiğince düzgün bir şekilde yaşamaya çalıştım.
Мы пытаемся прожить хорошую жизнь. İyi bir hayat yaşamaya çalışırız.
Но она заслуживает шанс прожить остаток своей жизни на собственных условиях. Ama geriye kalan hayatını kendi şartları ile yaşama şansını hak ediyor.
Я хочу прожить достойную, честную жизнь. Doğru ve sıradan bir hayat yaşamak istiyorum.
Просто два взрослых человека приняли решение прожить свою жизнь вместе. Sadece ikimizin, hayatlarımızı birleştirmek için almış olduğumuz bir karar.
Я хочу прожить счастливую жизнь. Mutlu bir hayat yaşamak istiyorum.
Вы должны были прожить долгую жизнь. Aslında daha uzun yıllar yaşaman gerekiyordu.
Он должен прожить долгую жизнь. Daha da uzun yaşar umarım.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.