Exemples d'utilisation de "çok şeyimiz" en turc

<>
Bugün, kutlayacak çok şeyimiz var. Сегодня нам есть, что праздновать.
Sizinle konuşacak çok şeyimiz var. Нам есть, что обсудить.
Konuşacak çok şeyimiz var. Hadi ya? Нужно о многом поговорить Да ну?
Selene ve benim konuşacak çok şeyimiz var. Нам с Селин нужно о многом поговорить.
Demek istediğim, eski Başkan 'ımızın politikalarından hala öğrenecek çok şeyimiz var. Я хочу сказать, что можно многому научиться из политики нашего бывшего президента.
Başarıya ulaşmak için yapacak çok şeyimiz var, ama bunu kendi başımıza yapamayız. Нам нужно еще так много сделать. Но мы не можем сделать это одни.
Konuşacak çok şeyimiz var, Lincoln. Нам нужно многое обсудить, Линкольн.
Robert ve benim konuşacak çok şeyimiz var. Роберту и мне есть, что обсудить.
Her zaman konuşacak çok şeyimiz olurdu ve bana bir gün çıkma teklifi etti. Могли болтать на любую тему, и однажды она позвала меня на свидание.
Güvenlik şefiyle birlikte yapacak çok şeyimiz var. Нам с констеблем надо о многом поговорить.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Murray, hiç konser veya başka bir şeyimiz var mı? Мюррей, а у нас есть концерты или типа того?
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Karşılığında sana verecek hiçbir şeyimiz yok. Нам нечего дать вам за это.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Hâlâ pazarlık yapacak bir şeyimiz var. Ну, кое-что все же осталось.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Onsuz Delano üzerinde hiçbir şeyimiz olmayacak ve Trisha Joyner'i bulma şansımız da olmayacak. У нас ничего не будет на Делано и мы не найдем Тришу Джойнер.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Araç kullanılamaz haldeyse, bizim de burada yapacak bir şeyimiz kalmamış demektir. Если наш танк выведен из строя, нам тут больше нечего делать.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !