Exemples d'utilisation de "anlaşma yapmıştık" en turc

<>
Bir anlaşma yapmıştık! Bence durumu abartıyorsun, Carter. Послушай, Картер, не делай из мухи слона.
Ben yerimden kımıldamadım, çünkü bir anlaşma yapmıştık. Ничего не вышло. Ведь у нас был уговор.
Hatta aramızda, birbirimize karşı yalan söylemeyeceğimize dair anlaşma yapmıştık. Мы договорились, что никогда не будем врать друг другу.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Bunu en son ne zaman birlikte yapmıştık? Когда мы в последний раз это делали?
Nelson Davies'le bir anlaşma yaparız. Evi satışa çıkmış gibi gösteririz. Мы договоримся с Нельсоном Девисом, и дом продаст компания.
Bu konuşmayı daha önce yapmıştık. У нас был такой разговор.
Bu dünyada güçlerim sınırlı işte bu yüzden sana bir anlaşma önermeye geldim. Мои силы здесь ограничены, и поэтому я явился тебе предложить сделку.
Tam olarak ne yapmıştık? А что мы сделали?
Tam da Suriye'de eşi benzeri görülmemiş bir çok ilginç anlaşma yapmak üzereydim. Я сейчас в процессе очень интересных переговоров, кое-что уникальное в Сирии.
İkimiz bu konuşmayı daha önce yapmıştık. Мы однажды уже говорили об этом.
Anlaşma yok, iyilik yok. Anladın mı? Никаких сделок, никаких одолжений, понятно?
Eskiden başka ülkelerde bir takım işler yapmıştık. Мы работали вместе в кое-каких странах давным-давно.
Boşanırken daha iyi bir anlaşma yapabilmek için çabalıyordu. Она просто пытается получить лучшие условия при разводе.
Vincent, bu konuşmayı daha önce yapmıştık. Винсент, мы уже говорили об этом.
Shawn, ne zaman Despereaux ile bir anlaşma yapsak, hep kötü bitiyor. Шон, когда мы имеем дело с Десперо, это всегда заканчивается плохо.
bu konuşmayı daha öncede yapmıştık, Rex. Мы уже говорили об этом, Рекс.
Bu nedenle sana daha iyi bir anlaşma öneriyorum. Поэтому я хочу предложить тебе контракт на сценарий.
Bu konuşmayı daha önce yapmıştık, genç bayan. Okulda kavga yok. Мы говорили уже с тобой на эту тему, юная леди...
Ama bazen anlaşma her iki tarafın faydası için değiştirilebilir. Иногда сделка может быть улучшена к выгоде обеих сторон.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !