Beispiele für die Verwendung von "bildiğini" im Türkischen
Katherine Isobel'in Klaus hakkında bir şeyler bildiğini söyledi.
Кэтрин сказала, что Изобель знает о Клаусе.
Biraz önce müdüre Gruber'ın sonraki hamlesinin ne olacağını bildiğini söyledin.
Ты только что сказал, что знаешь последующие действия Грубера!
Nasıl? Bu şey onun bunu bildiğini ve kılını kıpırdatmadığını gösteriyor.
Здесь ясно видно, что он знал и ничего не сделал.
Tug, Emily hakkında bir şeyler bildiğini söyleyen birinden bana telefon gelecek.
Тагг, мне звонили, сказали, что знают что-то про Эмили.
Ama onun yalnız başına gittiği yerin neresi olduğunu onun da bildiğini düşünmüyor musun?
Не думаешь, что она могла бы знать, где он ищет уединения?
Tina, neden beni bunlar hakkında bilgilendirmiyorsun, bunların hangilerinin daha pahalı olduğunu bildiğini düşünüyorum.
Тина, расскажи мне обо всем. Полагаю, ты знаешь, сколько все это стоит.
Tam havamdayım! José, nasıl poker oynanacağını bildiğini düşünmüştüm.
Хозе, я думал, ты умеешь играть в покер.
Mr. Boss'un en büyük zula evlerinden birinin nerede olduğunu bildiğini söyledi.
Она сказала, что знает, где основной тайник мистера Босса.
Bana bunun da senin maymun iştahlılığın sonucu ortaya çıkan bir şey olmadığını bunu yaparak nelerden vazgeçtiğini bildiğini kanıtla.
Докажи мне, что это не просто еще одна из твоих прихотей что ты знаешь от чего отказываешься.
Bekle yani sen Lovecraft'ın Purgatory ile ilgili bir şey bildiğini mi söylüyorsun?
Погоди-ка, так ты считаешь, что Лавкрафт знал что-то о чистилище?
Ona sor benim hakkımdaki suçlamanın bir yalan olduğunu biliyor mu? Ve herkesin bunu bildiğini...
Спросите, знает ли он, что обвинение - ложь и что все это знают.
Chris bunu bildiğini onlara asla söylemedi ve benim de sessiz kalmam için bana söz verdirdi.
Крис никогда не говорил им, что знает, и заставил меня тоже пообещать молчать.
NSA başkanı onu canlı istiyor. Onun kim ile çalıştığı ve ne bildiğini öğrenene kadar yaşayacak.
Пока мы не узнаем на кого он работает и что он знает он должен жить.
O da, tüm şehrin benim bir orospu olduğumu bildiğini söyledi.
Он сказал, что весь город знает, что я шлюха.
Gizemli Quaithe (Laura Pradelska) ile karşılaşırlar ve Jorah'ın Daenerys'e karşı olan hislerini bildiğini söyler.
Он разыскивает таинственную Куэйту (Лаура Прадельска), которая много знает о драконах и об отношениях между Джорахом и Дейенерис.
Tom, John'un niçin bir polis olmak istediğini Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.
Том сказал, что он думал, что Мэри знает, почему Джон стал полицейским.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.
In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.
Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.
Werbung