Sentence examples of "işkence yapmak" in Turkish

<>
Ve ona işkence yapmak zorunda da kalmadık. И нам даже не пришлось его пытать.
Bu yaratıklar işkence yapmak için yaşıyorlar. Эти существа, они пришли пытать.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Bugüne kadar üye olduğum tüm gizli barışçı gruplar hükümetimiz tarafından yıkıldı, üyeleri yerinden çıkarıldı ve gençleri işkence altında öldürüldü. Все секретные мирные группы, в которых я когда - либо состояла, были уничтожены нашим режимом, их членам пришлось уехать, молодёжь умерла под пытками.
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Bu muhtemelen işkence bile değildi. Возможно, это не пытки.
Bazen satıcılar kendi özel karışımlarını yapmak için kokainle başka uyuşturucuları karıştırır. Иногда дилеры смешивают кокаин с другими наркотиками, делают свою смесь.
Hala sana işkence yapmakla mı meşgul? Она до сих пор тебя мучает?
Nerede yapmak istersem, orada yaparım. Я могу заниматься, где пожелаю.
New York'ta bekarlık tam bir işkence. Быть одинокой в Нью-Йорке сплошное мучение.
Onu buranın idarecisi yapmak için anlaşmışlardı. Они согласились сделать его здешним губернатором.
O çocuklara resmen işkence yaptık. Мы почти замучили тех парней.
İnanılmaz bir yaratıktı ve onunla ilgili bir müzikal yapmak çok parlak bir fikir. Она была потрясающим созданием, и это великолепная идея сделать о ней мюзикл.
Kirk neden ona işkence etsin ki? Что Кирк получит от её пыток?
Beni astronot mu yapmak istiyorlar? Они хотят меня сделать астронавтом?
Tek başına'den fazla kişiye işkence etti. Он один замучил более ста человек.
Bir seri test yapmak zorundayız. Мы должны сделать ряд тестов.
Katliamlar, işkence, etnik temizlik. Убийства, пытки, этнические чистки.
Bir işi yapmak vardır bir de yapmamak vardır. Bu kadar! Есть дело, которое надо раскрыть, и больше ничего!
Beni canlı istiyorum bu yüzden bana işkence olabilir? Вы оставили меня в живых, чтобы пытать?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.