Exemples d'utilisation de "izin verdiğiniz" en turc

<>
Size tekrar soru sormamıza izin verdiğiniz için teşekkürler, Bay Clayton. Спасибо, что позволили нам опросить вас снова, мистер Клейтон.
Ve bana bunu yapmama izin verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim. Еще раз большое спасибо, что позволили мне сделать это.
Yönetici Abbott, odayı kullanmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler. Директор Эбботт, спасибо за разрешение использовать эту комнату.
Telefonunuzu kullanmasına izin verdiğiniz için sağ olun bayım. Спасибо, сэр, что дали ей позвонить.
Brick izin verdiğiniz sürece okumaya devam edecek. Брик будет читать пока вы ему разрешаете.
Girmeme izin verdiğiniz için teşekkürler. Спасибо, что позволили прийти.
Bana içmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim Dr. Weston. Спасибо, что разрешили мне покурить, доктор Уэстон.
Onunla konuşmamıza izin verdiğiniz için teşekkür ederiz. Спасибо, что позволили поговорить с ней.
Will'in gelmesine izin verdiğiniz için sağolun. Спасибо, что разрешила привезти Уилла.
Ayrıca, bize yarım gün izin verdiğiniz için tekrardan size teşekkür etmek istiyordum. И хотел еще раз поблагодарить вас, что дали нам эти лишние полдня.
Şikeyle takımınıza girmeme izin verdiğiniz için sağ olun. Ребята, спасибо, что дали мне поучаствовать.
Karar vermeme izin verdiğiniz için teşekkürler. Спасибо, что разрешили мне решить.
Burada kalmama izin verdiğiniz için müteşekkirim. Спасибо, что позволила там пожить.
Daphne'nin evinizi bu şekilde kullanmasına izin verdiğiniz için teşekkür etmek isterim. Я хочу сказать спасибо, что позволила Дафни перевернуть весь дом.
Bakmama izin verdiğiniz için teşekkürler. Спасибо, что дали взглянуть.
Başında olmama izin verdiğiniz için teşekkürler. Спасибо, что разрешили её возглавить.
Eşyalarınıza bakmamıza izin verdiğiniz için sağ olun. Спасибо, что позволили воспользоваться вашим материалом.
Sizinle kalmama izin verdiğiniz için çok teşekkürler! Спасибо, что разрешили пожить у вас!
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Dün, verdiğiniz sözü tutmanız gerekmiyor demiştim. Вчера я освободила вас от вашего обещания.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !