Exemples d'utilisation de "olduğunu düşündüğünü" en turc
Chris sadece ne kadar yetenekli olduğunu düşündüğünü söylüyordu, anne.
Крис просто говорил что думает насколько ты талантлива, мам.
Skye, şikâyetleri yazan kişinin bu adam olduğunu düşündüğünü söyledi.
Скай считает, что он рабочий, подававший все жалобы.
Düşük skor alman, daha çok potansiyele sahip olduğunu düşündüğünü gösteriyor.
Чем ниже балл, тем больше потенциал, так считает Гиббс.
Burada senin sinir bozucu bir pislik olduğunu düşündüğünü yazıyor.
Здесь написано, что она считает тебя надоедливым придурком.
Bunun kötü bir şey olduğunu düşündüğünü hatırlıyor musun?
Помнишь когда ты думала что это мой недостаток?
Francis'in bu işin son derece sıkıcı olduğunu düşündüğünü hatırlıyorum.
Помню, Фрэнсис говорил, что это невероятно утомительно.
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti.
Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
Öldürülmeden hayır diyebilmenin ne demek olduğunu anlıyor musunuz?
Каково это, сказать "нет" и не быть убитым?
Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi.
Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда.
Herkesin benim suçlu olduğumu düşündüğünü biliyorum, ama bana komplo kuruldu.
Я знаю все думают что я виноват, но меня подставили.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor.
Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Herneyse işte, ben esas şu an ne düşündüğünü merak ediyorum.
Ну, понятно. Интересно, а о чем он сейчас думает?
"Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır."
Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ".
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.
Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.
Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !
La publicité