Exemples d'utilisation de "sanmıyorum" en turc

<>
Bunun başlı başına iyi ya da kötü olmakla ilgili olduğunu sanmıyorum. Я думаю дело не в том, плохой ты или хороший.
Bu işi yaptığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu anladığını sanmıyorum, dedektif. Вряд ли вы понимаете, как нам повезло с работой, детектив.
Çıkar şunu. Bir doktora ihtiyacın olduğunu sanmıyorum, Burt. Не думаю, что тебе нужен врач, Берт.
Walter, bu lazer diskin yeterli gücü üreteceğini sanmıyorum. Уолтер, мне кажется, этот лазер недостаточно мощный.
Ve ben yargıcın sadece Sophia'nın liyakata değer biri olması ile etkileneceğini sanmıyorum. И я совсем не уверена что этот судья будет на стороне Софии.
O günden bugüne, amino asitlerin çok değiştiğini sanmıyorum. Сомневаюсь, что аминокислоты сильно изменились с тех пор.
Onu bulmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Не уверен, что его стоит искать.
Bu yeni icadın golf terapisinin Vince'e bir faydası olacağını hiç sanmıyorum Pat. Я не думаю, что твоя новейшая гольф-терапия поможет Винсу, Пат.
Bu kadının yıllardır bir fincandan daha ağır bir şey kaldırabildiğini sanmıyorum. Вряд ли эта женщина в последние годы двигала что-либо тяжелее чашки.
Aradığın cevapların, o bardağın dibinde olduğunu hiç sanmıyorum şahsen. Не думаю, что ты найдешь ответы на дне кружки.
Gerçi, bunun burada nadir bir şey olduğunu sanmıyorum. Хотя не думаю, что здесь это большая редкость.
Bay Pamuk'un kakaoyu ya da kitabı fazla taktığını sanmıyorum. Вряд ли мистер Памук пил какао или читал книжку.
Çünkü bunun basit bir araba kazası olduğunu sanmıyorum. Не думаю, что это была просто авария.
Ellerim silah değil İsa'nın, bu davranışlarını onaylayacağını sanmıyorum. Не думаю, что Иисус одобрил бы ваши манеры.
Adli tabibin raporuna bakılırsa, hiç öğreneceğimizi de sanmıyorum. Судя по заключению экспертов, вряд ли когда-нибудь узнаем.
Nesi garip? yaşında çocuğu olan bir annenin depresyon yüzünden intihar edeceğini sanmıyorum. Не думаю, что мать пятилетнего ребенка способна покончить с собой из-за депрессии.
O kadının o kadar da zeki olduğunu sanmıyorum. Я не думаю, что она настолько умна.
Yani, yavaş yavaş onu tanımaya başlıyorum ve bu davranışlarından hoşlanacağını hiç sanmıyorum. Я начала его узнавать, и не думаю, что ему это понравится.
Ne bu kalabalığın, ne de başka bir şeyin, 'lerden beri değiştiğini sanmıyorum. Не думаю, что эта толпа или что-то в этом роде поменялось с -х годов.
Bu bir işletme teklifi. Her harf için ayrı bir yazı tipi kullanman gerektiğini sanmıyorum. Не думаю, что в деловом предложении нужно использовать различный шрифт для каждой буквы.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !