Exemples d'utilisation de "savunmasız bırakıyor" en turc

<>
Bu durum sadece morgdan hava alanına olan taşıma, gümrük formaliteleri ve tabut masraflarını aileye bırakıyor. Семье остаётся оплатить только затраты по транспортировке тела из морга в аэропорт, таможенное оформление и стоимость гроба.
Özellikle kız sokak çocukları, taciz ve istismarlara karşı çok savunmasız durumda. Из числа беспризорных детей, именно девочки более уязвимы к насилию и эксплуатации.
Diğerinin elinde bir silah var. Bizimkiler içeri girince geri çekilip silahı bırakıyor. Вторая держит пистолет, но бросает его и отходит, увидев оперативников.
Peki bu savunmasız ördekleri öldürürken ne çeşit bir silah kullanıyorsunuz? И какое оружие вы используете, чтобы убивать беззащитных уток?
Onları işten kurtarıp, onlara bir suçlu veriyoruz ve onlar bizi yalnız bırakıyor. Мы делаем всё за них, дело раскрыто, нас оставляют в покое.
Çok üzgün ve savunmasız görünüyor. Она такая грустная и беззащитная.
Narkotik ilaçları öylece bırakıyor musunuz? Вы оставляли наркотики без присмотра?
Bu da çok daha fazla savunmasız demektir. А значит, она гораздо более уязвима.
Mulder seni burada yalnız başına bırakıyor. Малдер оставил вас здесь совершенно одну.
Zararsız, savunmasız Fae'leri. Безопасных, беззащитных Фейри.
Niye kimyasal bir saldırı kurbanın içinde başka bir insanın DNA'sını bırakıyor ki? Как получилось, что химическая атака оставила в жертве след другой ДНК?
Tedavi seni savunmasız kılıyor. Лечение делает тебя уязвимой.
Sonra evime bir bulmacanın parçalarını andıran bebek parçalarını bırakıyor. потом оставляет части куклы,.... как части паззла.
Kendini savunmasız mı hissediyorsun Autobot? Чувствуешь себя беспомощным, автобот?
Bu kaygan yağ bırakıyor. Это оставляет масляное пятно.
Beni bu kadar savunmasız biri olarak görmene sevindim. Приятно знать, что ты считаешь меня беззащитным.
Bazı Japonlar sürekli arayıp mesaj bırakıyor. Какой-то японец названивает, оставляет сообщения.
Bayan Zhirova savunmasız kalır. Мисс Жирова будет беззащитна.
Sadece düşmanlarımız gül bırakıyor. Лишь враги оставляют розы.
Bence savunmasız bir çocuğa vurmak, benim işim. Если вы бьете беззащитного ребенка, то мое.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !