Sentence examples of "en" in Turkish

<>
Bu benim en büyük başarım! Это мой самый большой успех.
Yarın ayın en güzel günü ve... Завтра лучший день месяца, и...
Burada sahip olunabilecek en büyük avantaj bu. В этом месте это самое большое преимущество.
Tungsten, bütün elementler içinde en yüksek erime noktası olan elementtir. У вольфрама по сравнению с другими элементами самая высокая точка плавления.
Bunun karşılığında biz de en çok gelecek vaat eden öğrencilerinizi deneme şansını elde edeceğiz değil mi? В ответ на наше сотрудничество, мы также получаем долю ваших самых многообещающих студентов, так?
Öyleyse, dünyadaki en üzücü kelime neydi? какое слово было самым грустным в мире?
Ve o on saniye hayatımın en zor on saniyesiydi. И это были самые тяжёлые десять секунд моей жизни.
Gezegendeki en iyi model olma yolunda hızlıca ilerliyor. Она быстро станет самой яркой моделью на планете.
İnsanları en zayıf ve yalnız anlarında mı bulmak istiyorsun? В момент, когда человек наиболее одинок и уязвим.
E'si, "Storm Rising" i yazarken dünyanın en iyi kasa hırsızlarından biriyle çalışmıştım. Когда я писал "Восстание Шторма", я учился у одного из лучших взломщиков.
Sen hep herkesin en iyi tarafını görürsün. Ты всегда видишь в людях только лучшее.
Hayatında yediğin en güzel kanatlar değil mi bu? Разве это не лучшие крылышки в твоей жизни?
Dünyanın en büyük kumarhanesine yakışır bir gösteri haksız mıyım? это достойное представление для самого большого казино в мире.
Ama o araba elimizdeki en iyi ipucu. Но эта машина - наша лучшая зацепка.
Bir sonraki en yüksek yere çıkmalıyız ki helikopterdeki babama işaret gönderebilelim. Надо попасть на самую высокую точку, чтобы передать сигнал папе.
Sanırım bunun dedikoduları gidermenin en iyi yolu olduğunu düşündü. Полагаю, он посчитал это лучшим способом развеять слухи.
Ben, "Esek Kong" oyununda en yuksek skora bu kadar yaklastim. Мне вот столечко не хватает до лучшего результата в "Донки Конг".
En azından Rebecca'nın yalanlarından biri sonunda işe yaradı. Ну, ложь Ребекки хотя бы нам поможет.
Ee, çocuklar, oto-şov'un en sevdiğiniz yanı neydi? Итак, мальчики, какая часть автошоу была лучшей?
Evet, Uzak Diyarlar'ın en kıyısında. Güçlü bir sihirle Ay Kralı'ndan saklanmış. На самом краю далеких земель, скрытая от Лунного короля мощной магией.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.