Sentence examples of "en" in Turkish with translation "самой"

<>
Gezegendeki en iyi model olma yolunda hızlıca ilerliyor. Она быстро станет самой яркой моделью на планете.
En zor zamanları ben yaşadım çünkü en küçükleri bendim. Мне было тяжелее всех ведь я была самой младшей.
Ve bu da üçüncüsü ve en büyüğüydü. И это было третьей и самой большой.
Her neyse. Yolculuğun en korkunç anı dört köpek balığıydı diyebilirim. Bir dakika. Я бы сказал, что самой страшной была встреча с четырьмя акулами.
PETA için reklam filminde de yer alan Alicia Silverstone, 2004 yılında PETA tarafından en seksi kadın vejetaryen ismini aldı. В 2004 году, Сильверстоун была признана организацией "РЕТА" самой сексуальной вегетарианкой.
Yakın zamandaki en seksi başkan karısı kesinlikle sen olacaksın. Ты определённо будешь самой сексуальной Первой Леди в истории.
Ortalama 23 ay geri ödeme süresi ile ikinci en düşük program ücretidir. Это вторая программа с самой низкой стоимостью и средним периодом окупаемости в 23 месяца.
Tai artık okulun en popüler kızı mıydı? Тай стала самой популярной девушкой в школе?
Biz modern zamanlarin en korkulan çifti olabiliriz. Мы бы стали самой грозной парой современности.
Oralarda hiç bir şey olmamalıdır, en küçük bir parçacık bile... Не должно быть ничего там, не даже самой крошечной частицы.
Hadi Kotani'yi okulun en popüler kızı yapalım! Давай сделаем Котани самой популярной в школе.
Onu bütün kızların içinde en güzeli yapın. Сделайте её самой прекрасной из всех женщин.
Her evliliğin en temel, en gerekli iletişim şekli sekstir. Непосредственной, самой насущной формой коммуникации в браке является секс.
"Fanny Brice benim en bilinen rolümdür. Фанни Брайс была моей самой заветной ролью.
Serinin bu parçası İngiltere'de son 75 yılın en çok dinlenen klasik müzik eseri haline gelmiştir. "O Fortuna" возглавила список самой популярной классической музыки последних 75 лет в Соединенном Королевстве.
Lig tarihindeki en beter takımın koç yardımcısı olmaya ne dersin? Как насчет быть ассистенткой тренера самой лузерской команды в истории?
Bu dünyanın en tırsınç bebek bakıcısının lafı değil mi? Разве это не слоган самой страшной в мире няни?
Zaman geçtikçe, en büyük neşen olması gereken şey en büyük utancın hâline geliyordu. И спустя время то, что было самой большой радостью стало самым большим стыдом.
Çocuk sahibi olmak en mutlu çifti bile engelleyebilir. Появление ребенка может помешать даже самой счастливой паре.
Grubun oluşturulması fanlarla grubun yönetimi arasında güçlü bir anlaşmazlığa sebep olsa da sonunda grup Super Junior "ın en başarılı alt grubu olmuştur: Первоначально создание подгруппы привело к разногласиям между фанатами группы и менеджментом, но Super Junior-M стали самой успешной подгруппой Super Junior.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.