Sentence examples of "olası" in Turkish

<>
NOB anabilgisayara gelen tüm verileri birleştiriyor olası hedefleri belirliyor. DEO анализирует все поступающие данные, генерирует возможные цели.
Bana ulaştılar. Bir de Solomon 'a. Olası iç karışıklığı kontrol etmek için destek istediler. Они связались со мной и Соломоном, чтобы мы помогли в случае возможных гражданских беспорядков.
En olası saldırı noktası dönüşteki sınır geçişinde olacak. Наиболее вероятно нападение на границе на обратном пути.
Ve St Margaret's ile, Westminster hala olası. В Церкви Святой Маргариты в Вестминстере ещё возможно.
Bir elinde sandviç diğer elinde de lanet olası bir kafa vardı! У него сэндвич в одной руке и гребаная голова в другой!
Donny, lanet olası bir telefonu satmak ne kadar zaman alır? Донни, сколько, блин, времени занимает продажа гребаного телефона?
Frost'un yerine geçebilecek olası isimlerin ve hizmet kayıtlarının yer aldığı bir dosya. О чем? Это папка с именами и делами возможной замены Фросту.
Polis bilgi vermeyi reddederken kaynaklar olası bir insan avı peşindeki seri katili iddia ediyor. Полиция отказывается предоставлять информацию, проверенный источник сообщает, что возможный серийный убийца найден.
Bu lanet olası çantayı alıp buradan defolup gideceksin. Сейчас ты возьмёшь грёбаную сумку и свалишь отсюда!
Ve bana biraz gardiyan gönder lanet olası! Пришли мне этих чертовых охранников сейчас же!
Bariz çözüm, yeni bir ithalattır, Majesteleri lakin onun da pahalı olması olası. Проблему могут решить только новые поставки, Ваше Величество, Но это обойдется недешево.
Olası ev arkadaşları birbirleri hakkında en kötü şeyleri bilmelidir. Потенциальные соседи должны знать самое худшее друг о друге.
Lanet olası çukuru kazmaya başladım, ama dua etmedim. Etmezdim. Я начал копать эту проклятую яму, но не молился.
Hayır, ben lanet olası bir hemşireyim. Нет, я медсестра, твою мать.
Hergün spor yaptım, karım da lânet olası bir doktor! Я тренировался каждый день. Моя жена врач, чёрт возьми!
Lanet olası soya peyniri yiyerek yaşıyorum, ama klüplerden artanlarıda yiyorum. Я живу на чёртовом тофу, но доедаю остаток в клубе.
Lanet olası üniformalarını alacaksın, ama bu sırada bizim hesabımız ne olacak? Ты получишь свою чёртову форму, но что будет с нашими счетами?
Windows'un bir sonraki sürümünün bu ayın sonundan önce çıkmasının olası olmadığını düşünüyorum. Я думаю, маловероятно, что следующая версия Windows выйдет до конца этого месяца.
Size bir kamu davasının olay kurgusunu vereceğim her bir birey için hazırlanması olası savunmaları ve diğer seçenekleri belirleyeceksiniz. Я расскажу вам ситуацию из уголовной практики И вы определите все возможные линии защиты для каждого из участников.
Şimdi, bu alet olası bir trilyon kodu hızlı şekilde göndererek, alıcıyı kandırıyor. Теперь, эта штуковина обманывает приёмник, перебирая весь триллион возможных комбинаций непрерывным потоком.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.