Beispiele für die Verwendung von "ters" im Türkischen

<>
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama ters giden bir şeyler var. Не знаю, как, но что-то не так.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Ama ne zaman bir kadınla bunu yaşasam onun yanında kendimi rahat hissetsem, her şey ters gidiyor. Но если такое вдруг случается,.... если мне хорошо с женщиной, все обычно идет наперекосяк.
Seni korkutmak istemiyorum, ama bir şeyler ters gidiyor. Я не хочу тебя пугать, но что-то неправильно.
Eğer ters bir şeyler olursa beni çıkartmak için bir plan var. Если что-то пойдёт не так, у меня есть план отхода.
O tuhaf bakışıyla her şey ters gitmiş ve o nedenini çözemiyormuş gibi. Такое впечатление, что все пошло наперекосяк и он не знает почему.
Sizinle ters düşmekten nefret ediyorum, Dr.Brennan ancak kas eklemlerinin sağlamlığına bakarsak kurbanın yaşlarında olduğunu söyleyebiliriz. Ненавижу противоречить вам, доктор Бреннан, но основываясь на крепости присоединения мышц, ему около.
Başka hiçbir şeyin ters gitmemesi için Rico sizi sınıra kadar geçirecek. Рико проводит вас до границы, чтобы больше ничего не случилось.
Eğer işler ters giderse diye Bir yedek plana sahip olmak her zaman iyidir. Вам всегда нужен запасной план на случай, если что-то пойдет не так.
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir. Многие думают, что выпекать бисквит очень тяжело. Однако, если положить достаточно яиц, то тогда ничего плохого точно не произойдёт.
Ben onaylamadığım halde yine de yaparsan, bir şey ters giderse... Но если что-то пойдет не так, а я был против...
Eğer bir şey ters giderse hemen Caitlin'i çağır. Если что-то пойдет не так, зови Кейтлин.
Harika, ters gidebilecek ne olabilir ki? Отлично, что может пойти не так?
Bir noktada, bir şeyler ters gitti ve ortakların, arkadaşların öldü. Где-то что-то идет не так, и твои коллеги и друзья погибают.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.