Sentence examples of "дело в том" in Russian

<>
Дело в том, что это сработало. Sorun şu ki, bu işe yaradı.
Дело в том, что ты уже не начальник отдела рекламных продаж. Mesele şu ki, Dan, artık sen reklâm satışlarının başında değilsin.
Ау. Дело в том, что хоть ты мне и небезразличен, наш брак закончен. Mesele şu ki, sana ne kadar önem veriyor olsam da bu evlilik sona erdi.
Но суть в том, что такое дело привлечет пристальное внимание. Ancak sorun şu ki böyle bir çok fazla dikkat çekebilir.
Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством. İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı.
Но суть в том, что там существуют целые цивилизации потомков людей с Земли. Ama konu şu ki, oralarda pek çok uygarlıklar var soyları insan ırkından gelen.
Сенатор Винтерс немедленно хочет встретиться с Бутом в Капитолии, обсудить дело. Senatör Winters Capitol Hill'de en kısa sürede Booth'la dava hakkında konuşmak istiyor.
Вопрос в том, где убежище Эми? Soru şu ki Amy'nin güvenli sığınağı nerede?
Почему это дело доверили нам, Скалли? Bu davayı bize kim gönderdi, Scully?
Суть в том, что я руковожу расследованием. Konu şu ki, soruşturmanın başındaki kişi benim.
Этого тебе достаточно, чтобы открыть дело? Bir dosya açman için bu yeterli mi?
Но хорошие новости в том, что мы победили. Biliyorum, iyi haber şu ki savaşı biz kazandık.
Значит, она пересмотрит дело из-за той записи? Trafik videosuna dayalı olarak davayı gözden geçirtecek mi?
Дело в том, что Изабелла слишком много думает. Gerçek şu ki, Isabella fazla detaylı şeyler düşünür.
Знаешь, не всегда все дело в доме, машинах. Olay her zaman arabalar, evler, lüks eşyalar değil.
Дело в том, что современная школа Полностью пропустила Вас. Gerçek şu ki, bugünün modern okulları sizleri sınıfta bıraktı.
И когда случилась та авария, они вели дело. O araba kazası da bir dava üstünde çalışırlarken oldu.
Суть в том, что Кристи фактически сказала ей, где именно искать фонарик. Gerçek şu ki, Christy esasında ona el fenerini tam olarak nerede bulacağını söyledi.
Не заводись, дело в том, что наш разрыв еще не закончен. Tamam. Şimdi çıldırma, ama şu ayrılma olayı bir bakıma halâ devam ediyor.
Дело в том, что я не обычный младенец. Gerçek şu ki, ben sıradan bir bebek değilim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.