Sentence examples of "невозможным" in Russian

<>
Знаю, это кажется невозможным. İmkansız gibi görünüyor, biliyorum.
Они сделали невозможным мой дальнейшее нормальное существование. Normal bir hayat sürmemi imkânsız hale getirdi.
Стало почти невозможным держать операцию в тайне. Operasyondaki insiyatifini koruması neredeyse imkansız hale geldi.
Поначалу это казалось невозможным. En başta imkansız gibiydi.
Это кажется все более и более невозможным. Ve o da gittikçe imkansız olmaya başladı.
То, что считалось невозможным. Dünyanın imkansız olduğunu düşündüğü şeyler.
И то, что раньше тебе казалось невозможным, станет простым, обычным. Ve daha önce imkânsız görünen her şey basit ve normal bir şeye dönüşecek.
Я имею в виду, это казалось невозможным тоже, верно? Yani oda imkansız gibi görünüyordu değil mi? Evet, sanırım.
Ты сделал это невозможным. Bunu imkansız hale getirdin.
Сделать невозможным для Лиги разделаться с нами. Birlik'in bizden önce davranmasını imkânsız hale getirmek.
И я хочу поблагодарить тебя за то, что казалось невозможным. Asla tekrar mümkün olmaz diye düşündüğüm şey için sana teşekkür ediyorum.
После долгого времени, произошло то, что многие считали невозможным. Çok uzun bir sürenin ardından pek çok insanın imkansız dediğini başardılar.
Ее состояние делает невозможным для нее лгать, даже о чем - то простом как цвет неба. Sağlık durumu yalan söylemesini hemen hemen imkansız kılıyor. Hatta gökyüzü rengi gibi basit bir konu da bile.
Мне кажется невозможным, чтобы моей матерью был философ. Herhangi bir filozofu anne olarak görmek benim için imkansız.
И к сожалению, борода Санты делает распознавание лиц невозможным. Ve maalesef Noel Baba sakalları, yüz tanımayı imkânsız kılıyor.
Почему вы хотели верить в то, что любой здравомыслящий человек сочтёт невозможным. Neden aklı başında her insanın imkansız olduğunu bildiği bir şeyin doğru olduğuna inandınız?
Но теперь, ты сделал это невозможным. Ama artık bunu imkânsız hale getirdin. Bekle.
Система делает невозможным отслеживание утечки информации. Sistem sızıntıları takip edilemez hale getiriyor.
Что предшествовало появлению этого - - Если вы считаете это невозможным, мы должны добраться до истины. Atalarımdan biri, "imkânsızı elediğinde geriye kalan, ne kadar mümkün görünmese de gerçektir" demişti.
Происходящее со мной кажется невозможным. Başıma gelenler imkansız gibi geliyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.