Sentence examples of "обеспечить безопасность" in Russian

<>
Обеспечить безопасность заложников будет непросто. Rehinelerin güvenliğini sağlamak kolay olmayacak.
Эти приказы заставили нас провозгласить независимость, дабы обеспечить безопасность этой станции. Bu emirler, üssün güvenliğini korumak için bizi bağımsızlığımızı ilan etmeye zorlamıştır.
Вы велели мне обеспечить безопасность Рима. Bana Roma'nın güvenliğini sağlama almamı buyurmuştunuz.
Я обязана обеспечить безопасность наших агентов, насколько это возможно. Muhbirlerimizi zarar görmekten kurtarana kadar en azından. - Carrie...
Я ценю заботу отдела полиции, мистер Аллен, но Меркюри способен обеспечить безопасность своим вложениям. Polisin kaygıları için teşekkürlerimi sunuyorum Bay Allen ancak Mercury olarak kendi varlıklarımızı koruma konusunda oldukça donanımlıyız.
Но битвы с межзвездными охотниками за головами - не самый лучший способ обеспечить безопасность для людей. Fakat ard arda yıldızlararası kelle avcılarıyla savaşmak halk güvenliğini sağlamak için iyi bir yol gibi gözükmüyor.
Найти дочку, обеспечить безопасность. Kızı bul, güvenliğini sağla.
Рыцарь-Командор заверил меня, что храмовники сумеют обеспечить безопасность. Şövalyeler Komutanı Tapınak şövalyelerinin kilisenin güvenliği konusunda garanti verdi.
Надо обеспечить её безопасность. Güvende olduğundan emin olmalıyız.
Сотрудничая, вы поможете обеспечить нам безопасность всего Альфа квадранта. İşbirliği yaparak, tüm alfa çeyreğinin güvenliğini sağlamamıza yardımcı olacaksın.
Когда даже трудно гарантировать безопасность наших дочерей внутри наших собственных домов, мысль о, 7% девочек, которые живут на улицах, по - настоящему страшна. Biz evdeki kızlarımıza yüzde yüz güvenlik sağlamakta zorlanırken, sokakta yaşayan % kız çocuğunun durumunu düşünmek içler ürpertici.
"Необходимо обеспечить стабильность работы и неуязвимость от внешнего воздействия национального сегмента в сети интернет", - заявил он. "İnternetin vatandaşlarımızı ilgilendiren bölümlerinin dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı güvenilirliğinden ve sağlamlığından emin olmamız gerekir" açıklamasında bulundu.
Сэр, десантный Очистим. Мы сделали полную безопасность развертки. Komutanım, iniş gemisi temiz Tam güvenlik kontrolünden geçirdik.
Убийца использовал официальные приглашения, чтобы обеспечить присутствие своих мишеней. Katil, hedeflerinin katılacağından emin olmak için resmi davetiye göndermiş.
В данный момент обеспечивается безопасность. Gümrük kontrol noktası güvenliği etkili.
Теперь мы должны обеспечить как можно более гладкий переход. Değişimin mümkün olduğunca sorunsuz olmasını sağlamak artık bizim işimiz.
Понимаю. Вы обязаны охранять безопасность лорда Огня. Anlıyorum, Ateş Lordu'nu güvende tutmak zorundasınız.
Мы идем направо, Гарольд, чтобы обеспечить нам путь отхода. Harold biz de kaçış yolumuzu güvenli hâle getirmek için sağa döneceğiz.
Я должен был "обеспечить безопасность всех улик от возможной угрозы" "Kanıtın güvenliği için, olası tehlikeye karşı" bunu yaptım.
Здесь достаточно стероидов, чтобы обеспечить Тур де Франс. Fransa bisiklet turuna katılacak herkese yetecek kadar steroid var.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.