Sentence examples of "признаться" in Russian

<>
Я пришёл признаться в убийстве Тома Мёрфи. Tom Murphy'nin cinayetini itiraf etmek için buradayım.
Должен признаться, это больше, чем я ожидал. Dostum, ben, itiraf etmelisinBu beklediğimden daha fazla.
Услышав о его прошлом и поняв его, я решила признаться Вам. Onun geçmişini dinledikten sonra, anladım ve size söylemem gerektiğine karar verdim.
Но я должна признаться, было бы неплохо ничего не чувствовать сейчас. Ama itiraf edeyim, şu anda hiçbir şey hissetmemek çok iyi olurdu.
В чем ты вообще можешь признаться? İtiraf edecek ne günahın olabilir senin?
Я тогда не решил признаться ли мне или с моей скромной властью замести следы. O an ne yapacağımı bilemedim. Suçu işlediğimi itiraf etmekle durumu örtbas etmek arasında kaldım.
Надо признаться, что план просто блеск. Gerçeği söylemek gerekirse, zekice bir plan.
Я должен признаться в ужасном проступке. Sana korkunç bir şey itiraf edeceğim.
Должен признаться, это не лучший план. Bunun en sevdiğim plan olmadığını itiraf etmeliyim.
Я должен кое в чем тебе признаться, дорогая. Sana itiraf etmem gereken bir şey var, tatlım.
Просто я хотела признаться ему до окончания школы. Ama okul bitmeden ona olan hislerimi söylemek istemiştim.
Я могу тебе в чем-то признаться? Harika. Sana bir itirafta bulunabilir miyim?
Заставляя Майка признаться, ты просишь его поставить на карьере крест. Mike'a bunu itiraf ettirmen demek, hayatının üstüne sifonu çekmen demek.
Сейчас мы должны убедить Джейсона Госса признаться ещё раз при менее благоприятных обстоятельствах. Şimdi Jason Goss'un daha ağır ceza koşulları altında tekrar itirafta bulunmasını sağlamamız gerekiyor.
Я хочу признаться в убийстве. Bir cinayeti itiraf etmek istiyorum.
Должен признаться, он неплохо справился. Söylemeliyim ki güzel bir iş çıkarmış.
Я должен признаться, я много думал о вчерашних делах... İtiraf etmeliyim ki, dünkü olayı bir hayli düşündüm ve...
Я готов признаться во всём. Her şeyi itiraf etmeye hazırım.
Надо признаться, я-то думал, мы потанцуем подольше. Dürüst olmak gerekirse dansımızın çok daha uzun süreceğini sanmıştım.
Галима, я должен тебе признаться. Halima, sana gerçeği söylemem lazım.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.