Sentence examples of "çalışma alanım" in Turkish

<>
Benim küçük çalışma alanım Thames House'un büyüleyiciliğindendir. Это немного очаровательная сторона Дома Темзы-мои владения.
Burası benim çalışma alanım. Это мое рабочее место.
Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir. Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий.
İzninle Agatha, bu da benim ilgi alanım. Извините, Агата, но это моя территория.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Uzmanlık alanım var. Önemli hedefler. Моя специализация - оценка целей.
Mültecilerin çalışma izninin olmamasıyla birlikte çoğunun kamptan ayrılma hakkı da yok. Беженцы не имеют права работать, и очень немногие имеют право покидать лагерь.
Çünkü burası bir bilmece gibi, ve bilmeceler benim uzmanlık alanım. Это место - большой пазл, а пазлы - мой конёк.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Bizans mimarisi özel ilgi alanım. Византийская архитектура моя маленькая страсть.
Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı. Думаю, поэтому он выбрал для кабинета эту часть здания.
Bu benim enkaz alanım, Kaptan. Это мое поле осколков, капитан.
Çalışma hafta sonları ve akşamları. Работа по выходным и вечерам.
İşte bu yüzden alanım bu değil. И это явно не мой конёк.
Beni korkutmaya çalışma sakın. Не пытайтесь угрожать мне.
Harika, uzmanlık alanım. Здорово, моя специализация.
Oh. Çalışma zamanı, kıymetlimisss. Пора работать, моя прелесть.
Babalık davaları benim uzmanlık alanım değil. Я не занимаюсь исками об отцовстве.
Wiley'nin çalışma yerini ve bilgisayarını tecrit altına almışlar. Hasar tespiti yapıyorlarmış. Они заблокировали его рабочее место и компьютер и проводят оценку ущерба.
Uluslararası ilişkiler benim uzmanlık alanım değil. Международные дела не моя область знаний.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.