Sentence examples of "çocuğun" in Turkish

<>
Bir başka zenginin daha bir çocuğun hayatını mahvetmesine izin veremezdim. Я не могла позволить еще одному богачу разрушить жизнь ребенка.
Çocuğun gücü Sanada'nın gururunu paramparça etti. Сила твоего парня разрушила гордость Санада.
Eşin ve çocuğun nasıl, Francis? Как жена и ребенок, Фрэнсис?
Birçok çocuğun dileğini gerçekleştirecek bir şey olabilir bu. Вещь вроде этой может исполнить мечты множества детей.
Bu çocuğun birazcık sevgi görmesi için daha ne yapması gerek? И что же парень сделал, чтобы получить немного любви?
İki tane on yaşındaki çocuğun bunu yaptığına inanmak güç. Трудно поверить, что два десятилетних мальчика создали это.
Bu çocuğun, benim gibi matematik yarışlarına katılacak kapasitede olma şansı verecek bir şey var mı? Ну, что-то, что даст ребенку возможность стать главой математического кружка, как я был.
İnsanlar çocuğun ele geçirilmiş olduğuna inanıyorlar, Claire. Люди верят, что мальчик одержим, Клэр.
Henry, küçük bir çocuğun hayatını kurtardın. Генри, ты спас жизнь маленькому мальчику.
Reddick geldiğinde çocuğun ifadesinin üstünden iki kez geçmesini istiyorum. Когда приедет Реддик, пусть еще раз допросит паренька.
Seni evde bekleyen ne eşin ne de çocuğun var. Но дома тебя не ждут ни жена ни дети.
Karnını zeytinyağıyla düzenli ovarsan çocuğun doğduğunda çok güçlü olur. Если будешь втирать оливковое масло малыш родится очень сильный.
O çocuğun başına gelenler tam bir trajedi ve bu içten içe harap ediyor beni! То, что случилось с мальчиком это трагедия, и это терзает меня изнутри!
Tabii toplama bir bilgisayarla bir çocuğun her şeyi alt üst ettiği zamana kadar. Пока один мальчишка с самодельным компьютером не перевернул все с ног на голову.
Bu çocuğun adı Marshall Jeffords. Этого парнишку зовут Маршалл Джеффордс.
Güzel. Sonunda o çocuğun da oynama fırsatı bulmasına sevindim. Ну я рад что парню наконец-то выпал шанс поиграть.
Böyle sigara ve içkiye devam edersen çocuğun ciğeri de seni kurtarmaz. Будешь курить и бухать - даже печень пацана тебя не спасёт.
Böyle zamanlarda bir çocuğun annesine ihtiyacı olur. В такое время сын нуждается в матери.
Sorun değil. Evlatlık bir çocuğu kendi öz çocuğun kadar sevmek zor olmalı. Сложно любить удочеренного ребенка, когда у тебя уже есть свои дети.
O çocuğun babasının yerinde olsaydım kim bilir nasıl hissederdim. Что бы я чувствовал на месте отца этого мальчика.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.