Sentence examples of "çok kuvvetli" in Turkish

<>
Nathan Ford'un kolları çok kuvvetli gibi. Руки у Натана Форда похоже сильные.
Zehir çok güçlü, çok kuvvetli. Яд слишком силён, слишком опасен.
Tuhaf bir tip ama referansları çok kuvvetli. Эксцентричен, но у него отличные рекомендации.
Altıncı hissin çok kuvvetli. У тебя шестое чувство!
Yan rüzgarlar çok kuvvetli! Боковой ветер слишком сильный.
Bu sefer deliller çok kuvvetli. На этот раз есть доказательства.
Çok kuvvetli görünüyorlar, koç. Тренер, они очень сильны.
Jocelyn'in büyüsü çok kuvvetli. Заклинание Джослин очень мощное.
Messier 81, Messier 82, ve NGC 3077 çok kuvvetli bir şekilde birbirlerini etkiliyorlar. Mессье 81, Мессье 82 и NGC 3077 сильно взаимодействуют друг с другом.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Aynı anda nasıl böyle küçük ve kuvvetli olabiliyorsun? Почему ты такая маленькая, но такая сильная?
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Hayal gücüm o kadar kuvvetli değil. У меня не такое хорошее воображение.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Daha kuvvetli bir şey deneyeceğim. Нужно попробовать что-то более сильное.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Uyuşturucu etkisi çok daha kuvvetli. Эффект от наркотика гораздо сильнее.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Sen kuvvetli ve hasarlı bir adamdan hoşlanırsın. Так тебе нравятся крепкие, потрёпанные мужчины.
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı. Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.