Sentence examples of "çok uzun" in Turkish

<>
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı. Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Çok uzun süre bekledim. Я слишком долго ждала.
Evet. Çok uzun sürdü. Yarım saattir bekliyorum. Ты долго, я уже полчаса жду.
Evet, ama parayı bulması çok uzun sürer. Да, но этот может занять её надолго...
Çok uzun bir yolculuktu. Это было долгое путешествие.
Bir hafta çok uzun bir süre. Bir haftada bir çok şey değişebilir. Неделя - это целая вечность, много чего может поменяться за неделю.
Ondan bahsetmeyeli çok uzun zaman oldu. Давно мы о нём не говорили.
Ev için para biriktirmek çok uzun sürecektir. Ну, на дом копить очень долго.
Bir buçuk yüzyıl uzak kalmak için çok uzun bir süre. Полтора века, это долгое время, чтобы быть далеко.
Çok uzun zamandır birlikteydik, Usta. Мы были вместе долго, господин.
Dişi kozalağın üstüne polen düşmesi çok uzun bir sürecin sadece başlangıcıdır. Пыльца, падающая на женскую стробилу это только начало длинного процесса.
Keaton'ın zihnine girmeyeli çok uzun zaman oldu. İlham kaynaklarımın doğru olması lazım. Я давно не был на месте Китона, поэтому мне необходимо вдохновение.
Ve onun çok uzun zamandır bildiği bir şeyi ben yeni anladım. И до меня наконец дошло то, что он давно знал.
Açlıktan ölmek çok uzun sürer. Умирать от голода слишком долго.
Mary Drake'i çok uzun zamandır hiç düşünmedim. Давно я не думал о Мэри Дрейк.
Çok uzun bir yoldu bu. Это была очень длинная дорога.
Jack çok uzun süre hapiste kalabilir bunu biliyor musun? Джека может долго не быть, ты знаешь это?
Seni ziyaret etmek için çok uzun yoldan geldik. Мы проехали длинный путь, чтобы навестить тебя.
Çok uzun süre bekledim... Я так долго ждал...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.