Sentence examples of "önemlisi" in Turkish

<>
En önemlisi sana da muhteşem bir Bork haftası olsun büyük büyük dede Bork. Самое главное, в потрясающей неделе Борка - это вы, пра-пра-дедушка Борк.
Ama en önemlisi, yetişkinlik hayatı boyunca ilk defa mutlu. Что важнее, впервые за свою взрослую жизнь он счастлив.
ve ikincisi, ve en önemlisi, bu cinayetin nasıl işlendiğini asla bulamamamı garanti altına almak. самое важное, чтобы убедиться, что я никогда не узнаю правду о способе этого убийства.
Tamam, daha önemlisi, bu şeyin Reid'i öldüren kişiye ne zararı var? Ладно, важно другое. Это связано как-либо с тем, кто убил Рида?
En önemlisi de, bu nefis zenci bayan kim? А главное, кто же ваша очаровательная чернокожая дама?
Bu son olay sizin için en önemlisi mi? Вас больше всего беспокоит этот самый последний случай?
Daha önemlisi yeni katilin kokusunu alıp alamayacağına bakmanı istiyorum. Eğer kasabadaysa, onu bulacağız. Но еще важнее, я хочу знать, сможете ли вы учуять нового убийцу.
Sistemlerini, en önemlisi de uçak üzerindeki kontrollerini devre dışı bırakın. Отключите их системы, важнее всего - контроль за нашим самолетом.
Daha da önemlisi, Zürih'in çocuklarım için daha iyi daha sağlıklı olmasını umuyorum. Но гораздо важнее, я надеюсь, что Цюрих лучше подойдёт для детей.
Daha da önemlisi, bu iş yasalara uygun. И что самое главное, это легальный бизнес.
Her şeyden önemlisi, sadece tek bir Sophie var. Но самое главное, что есть только одна Софи.
Daha da önemlisi, onun da yakın olmak istediği biri. И что важнее, с кем хочется быть близким ему.
İkincisi ve en önemlisi de, pembedizilerin olayı dramalardır. Второе и самое важное, суть теленовелл в драме.
O iyi bir insan, daha da önemlisi namuslu ve samimi. Он славный парень. И что важно, он честный и порядочный.
En önemlisi, bu boyuttaki diğer gemilerin aksine üst uzaya atlamak için kendi sıçrama noktalarını oluşturabiliyor. Самое главное, в отличие от кораблей такого же размера этот может открывать собственные гиперпространственные ворота.
Ve en önemlisi de, önce bizi yakalamanız gerekecek. А самое главное, вам придётся сначала нас поймать.
Evet, ama daha önemlisi daha uzun geceler. Да, но что важнее, ночи длиннее.
Ama en önemlisi, Liv ve Jim birbirlerine uyumluydular. Самое важное, Лив и Джим подходили друг другу.
Kadehimi, muazzam bir yalancı olduğu için Oli'ye ve daha da önemlisi için Wes'e kaldırıyorum. Тост! За Оли, за великого лжеца, и самое главное, за Уэса.
Eğer bu savaş devam ederse, bu krallığı yok edecek ancak daha da önemlisi kızımın ruhunu yok edecek. И если война продолжится, она уничтожит не только королевство, но, что важнее, её душу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.