Sentence examples of "özgür bırakan" in Turkish

<>
Ama beni özgür bırakan sensin Jack. Но ты освободил меня, Джек.
Internet'i özgür ve açık kılmak için bize katılın! Присоединяйтесь к нам в сохранении Интернета свободным и доступным всем.
Öyleyse kutuya parayı bırakan sendin. И ты оставил ей деньги?
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Beni yüzüstü bırakan sendin. А ты бросила меня.
Özgür ve açık Internet'i savunuyoruz. Мы выступаем за свободный и открытый Интернет.
Götü tutuşmuş gibi kaçıp beni burada piç gibi bırakan sendin. Это ты сбежал как ошпаренная собака, бросил меня одного...
Meksika'da geçen pazar günü yapılan seçimler boyunca, ARTICLE adındaki özgür ifade topluluğu RompeElMiedo (KorkuyuKır) etiketi ile insan hakları aktivistleri ve habercilerin güvenliğini gözlediler. Организация ARTICULO, защищающая свободу слова,, активизировала кампанию RompeElMiedo, для того чтобы следить за освещением журналистами и членами правозащитных организаций событий дня выборов в Мексике в воскресенье июня.
Buraya seni bırakan benim. Я привезла тебя сюда.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır. Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
Kendisini serserlik yapmaya mecbur bırakan bir annesi olan serseri! Бездомный, чья мама довела его до такой жизни!
Yunanlılar demokrasiyi icat ettiler, ama oradaki adamlar özgür değil. Греки изобрели демократию, но люди в Греции не свободны.
Halkını en zor zamanlarında yüzüstü bırakan kral. который подвёл свой народ В час нужды!
Böylece dünyayı kurtarmak için özgür kalabileceğiz. Это освобождает нас для спасения мира.
Bu belirgin bir imza bırakan ve bunu ne saklamaya ne de hafifletmeye çalışan bir katil. Это убийца, который оставил определенный след, а затем попытался спрятать или смягчить его.
Ben özgür bir Westerley'e inanıyorum. Я верю в свободный Вестерли.
Kapıyı açık bırakan bendim. Я оставил дверь открытой.
Ben de rahat rahat etrafta gezebilirdim ama rehineler gibi ben de özgür değilim. Да, я могу спокойно разгуливать вокруг, но я тоже не свободен.
"Onun koyunlarını yüzüstü bırakan çobana acı." "Горе пастырю, который оставил овец паствы.
Artık o kadar da özgür hissetmiyorum. Я больше не чувствую себя свободной.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.