Sentence examples of "Şans getirmesi" in Turkish

<>
Her yıl şans getirmesi için onu öpüyorum. Каждый год я целую его на удачу.
Şans getirmesi için bebeğin başını okşamak istiyor. Он хочет потереть голову ребенка на счастье.
Satışa sunulan kesme çiçeklerden çeşitli yengeçlere (Chionoecetes) değin her şeye göz atmak için müthiş bir şans. Это - прекрасный шанс увидеть мельком всё от снежного краба до срезанных на продажу цветов.
Birinin o herifi geri getirmesi gerekecek. Кто-то должен привезти этого парня назад.
Bu gerçeği söylemek için bir şans, Alicia. Это твой шанс рассказать мне правду, Алиша.
Birinin masaya yemek getirmesi lâzım. Кто-то же должен семью кормить.
Rama, sivil hayatında bol şans dileriz. пусть тебе сопутствует удача в гражданской жизни!
Bunun tek yolu da Julia'yı yumurtayı buraya getirmesi konusunda ikna etmen. Единственная призрачная возможность, это если ты убедишь Джулию доставить яйцо.
Eşsiz'e şans dilemeye ve bu çiçeği vermeye geldik. Мы пришли пожелать Юник удачи и подарить цветок.
Ama onu getirmesi için birini yolladım. Но я пошлю за ней кого-нибудь.
Papa'nın, Kral'ın boşanmasını onaylamak gibi bir şans kalmadı. Теперь нет шансов, что папа даст королю развод.
Artık Ruskin'in karısını, John Ruskin'i sergiye getirmesi için ikna etmek sana kaldı. Теперь вам нужно убедить жену Раскина привести Раскина на нашу выставку! Что?
Tabii ki hayır. Sana son bir şans vermesini ben rica ettim. Как же, я сам попросил его дать тебе последний шанс.
Anneme anahtarı getirmesi için bağırdım. Я кричал маме забрать ключ.
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Uğur getirmesi için ama bu bir takım geleneği Ed. Это просто на удачу, но это традиция команды.
Liam'a kendini kanıtlaması için şans vermeyi. Я дам Лиаму шанс показать себя.
Geçtiğimiz ay boyunca, onu plaket getirmesi konusunda eğittim. Весь прошлый месяц я его тренировал приносить почетные доски.
Jack Lauderdale'in talihsizliği, bana şans getirdi galiba. Кажется, несчастье Джека Лодердейла принесет мне удачу.
Tedavinizin bir sonraki aşamasını konuşmak için Nora'nın sizi benim ofisime getirmesi gerekiyordu. Нора должна была привести вас ко мне, чтобы обсудить дальнейшее лечение.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.