Sentence examples of "şekilde çalışıyor" in Turkish
Tüm sistemler normal bir şekilde çalışıyor ama hala nöral bağlantıyı tekrardan kuramadım.
Все системы работают нормально, я пока не смогла восстановить нейронную связь.
Ya, sanırım bazı insanlar bu şekilde şeylere karşı çok hassaslar.
Да, полагаю, некоторые люди слишком чувствительны к таким вещам.
Bu kızların yüzde 0'i fahişelik yapmaya zorlanıyor, yüzde 5'i giyim endüstrisinde çalışıyor, yüzde 5'i dilencilik yapıyor, yüzde 0'i esnaflık yapıyor ve yüzde 5'i gazete satıyor.
0% из девочек вовлечены в проституцию, 5% работают в швейной промышленности, 5% становятся попрошайками, 0% начинают как лавочники и 5% являются газетчиками.
Yaraları en iyi şekilde sarmaya çalış. Onları başka bir yerde tedavi etmemiz lazım.
Заткните раны, как можете, но лечить их нам придется где-то еще.
Acaba hükümet politik olarak yoğun geçecek gelecek iki yıl için yabancı gazetecilerin sayısını azaltmaya mı çalışıyor?
Неужели это бестолковое правительство пытается сократить количество иностранных журналистов в преддверие последующих двух напряженных в политическом смысле лет.
Bence iblisin Heather'ın içinden çıkmış olması mümkün. Bir şekilde Melissa'nın içine girmiş. Valizde ne var?
Думаю, вполне возможно, что демон выбрался из Хэзер и смог проникнуть в Мелиссу.
Fish, Danimarkalı Mülteci Konseyi için çalışıyor ancak bu bir "iş" gibi değil.
Фиш работает на Датский совет по делам беженцев, но это не работа в традиционном смысле этого слова: агентство предоставляет ему стипендию и считает его волонтером.
Arkadaşlarını bu şekilde karşılamak gibi pis bir alışkanlığın var.
У тебя дурная привычка встречать своих друзей вот так.
Mali suçlar bölümümüz, bir yılı aşkındır kara para aklama davasında çalışıyor.
Наш отдел финансовых преступлений работал над делом об отмывании денег больше года.
Bir şekilde buralarda dolaşabiliyor Harold! Kasap mı?
Представь, Гарольд, этот негодяй как-то выбрался!
Esir ettikleri Hıristiyanları bu şekilde zorla Müslüman yapıyorlarmış.
Таким образом пленных христиан пытались убедить принять ислам.
Onlarla çalışıyor, onlarla yiyip içiyor, onlarla yatıp kalkıyorsun.
Работаешь, ешь вместе с ними. И спишь с ними.
Geçen akşam elimde bununla beraber çamura bulanmış bir şekilde uyandım.
Я очнулся вчера ночью весь в грязи вот с этим.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert