Sentence examples of "şeyden nefret" in Turkish

<>
Kafaya atılan büyük kalibrelik mermiden daha çok hiçbir şeyden nefret etmiyorum. Больше всего я ненавижу "пулю крупного калибра в голове".
Bu sabah uyandım ve her şeyden nefret ettim. я проснулась этим утром и возненавидела все подряд.
Tüm samimiyetimle söylüyorum ki bu şeyden nefret ediyorum Bayan Appleby. Я ненавижу это, миссис Эпплби, всем своим сердцем.
Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor. Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме.
Birincisi, bir hasta ameliyat geçirdikten sonra rutin diye bir şeyden söz edilemez. Во-первых, не может быть ничего обычного после того, как пациента прооперировали.
Okulda fiziksel eğitimden nefret ettim. Я ненавидела физру в школе.
Her şeyden önce limanda ne yapıyordunuz ki siz? Во-первых, что вы оба делали в порту?
İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı. Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством.
Öyle işte, her şeyden çok hızlı koşmayı isterdim. Да, больше всего я хотел, быстро бегать.
Bende bu elbiseden nefret ediyorum. А я ненавижу это платье.
Bir şeyden korktuğunda hemen gelmesini istersin, hemen geçsin diye. Когда чего-то боишься, хочешь, чтобы это закончилось скорее.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
Yüksekten ve muhtemelen kalan her şeyden korkuyorsun. Ты боишься высоты и всего на свете.
Çalışanların hepsi buradan nefret ediyor. Все работники ненавидят это место.
O uydu bağlantısında gördüğün şeyden dolayı eve gitmek için, elinden gelen her şeyi yapacak haldesin. У тебя есть что-то, благодаря чему ты можешь вернуться домой. Ты что-то увидел на экране.
Acı, nefret, kıskançlık... Боль, ненависть, зависть...
Her şeyden önce epey içmiştim... Во-первых я был довольно пьян...
Buna rağmen fırtınalardan nefret ederim. Просто я не люблю грозу.
Bir şeyden mi kaçıyorsun? Ты от чего-то бежишь?
Ve ablan, o da benden nefret ediyor. И твоя сестра меня тоже ненавидит, да?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.